Çıksalar ne olur çıkmasalar ne olur

Konuşmak neden aramaz, sessizliğinse anlaşılır bir nedeni vardır.

AKP’li vekiller televizyona çıkacak mı? Gazetecilerin koltuklarına oturacak mı? Parti politikalarını anlatacak mı? Günlerdir televizyonlarda bu konu konuşuluyor, tartışılıyor.

Herkes fikrini söyledi. Evet ya da hayır diyenlerden daha köklü bir cevabı Şamil Tayyar verdi: “Kurumlar, kurullar, kurallar yerli yerine ve ahenkle oturtulmadan sistemin bir köşesine fırçayla dokunmanın hiçbir yararı olmaz.”

Gerçekten ben de böyle düşünüyorum.

Şöyle anlatayım:

Yakın zamanda siyaset dışı görünen bir tartışma yaşadık. Sazlıdere Barajı’nın yakınında TOKİ tarafından binlerce konutluk yapılaşma başlatıldı. İSKİ’den de “Derhal yıkın” yanıtı geldi. Kurumlar arası başlayan savaş ise öğrendiğime göre Danıştay’da halen sürüyor.

İşte önümde bu konuyla ilgili resmi belge duruyor. 15 Eylül 2022 tarihli, 6065 sayılı. Altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası var. “Devlet Su İşleri tarafından inşa edilen bazı tesislerin maksat oranlarının yeniden belirlenmesine” diye yazılmış.

Sadece Sazlıdere değil...

Altında 6 tane tesis adı var. Konya/ Mavi Tünel Sistemi, Isparta Darıderesi-1 Göleti, Afyonkarahisar/ Akdeğirmen Barajı, Sivas/Çataloluk Barajı, Kastamonu/Hasanlı Göleti ve diğeri.

Örneğin Isparta’daki baraj geçmişte yüzde 100’ü sulama için kullanılırken bu kararla yüzde 63’e düşürülmüş ya da Afyon’daki barajın yüzde 100’ü içme suyu için kullanılırken bu oran yüzde 34’e indirilmiş.

Ancak en radikal değişiklik Sazlıdere’de olmuş. Eskiden yüzde 100’ü İstanbul’un içme suyu olarak kullanılan barajda, o gün bu oran yüzde 0’a düşmüş!........

© Cumhuriyet