Boğulacağımız lağım

“Şeytan en büyük günahları işleteceği zaman, onları önce sevap diye yutturmaya çalışır.” Bilen bilir; Shakespeare’in Othello’sunda geçer bu ünlü söz. Kadimliğiyle asırlardır bugünü selamlar.

İlk olarak Patronlar Dünyası’ndan Toygun Atilla yazdı: Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında “kumpas” kurmakla suçlanan Emniyet müdürlerinden biri, suç örgütünün avukatından 300 bin dolar rüşvet aldı. İddia o ki idari tahkikat sırasında da bu rüşveti “Menzil’e yardım topluyordum. Rüşvet değil, hayırlı bir iş için alınan paraydı” sözleri ile savundu.

Suçu böyle savunan o Emniyet müdürünün Menzilci olduğundan şüpheliyim lakin suçuna yaptığı kalkanın arkasında yalnız olmadığına eminim.

Arşiv işte, unutmuyor: Bundan sekiz yıl önceydi. Fİ Yapı adlı inşaat şirketinin patronu Fikret İnan, FETÖ’nün finans ayağına yönelik soruşturma kapsamında hâkim karşısındaydı. Savcı tutuklanmasını talep ediyordu. Sulh Ceza Hâkimi Hasan Akdemir sorguya ara verdi ve odasına çekildi. Orada, birazdan hakkında karar vereceği İnan’ın “FETÖ’cü olmadığını” ve bu nedenle onu serbest bırakacağını, işadamının avukatı Halil Canbolat’a söyledi.

Gelin görün ki...

Sorgu bittiğinde Fikret İnan “terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet”, “suçtan kaynaklanan malvarlığı........

© Cumhuriyet