Işık, biraz daha ışık
Türkiye 22 Eylül 2021’de, yetiştirdiği büyük bir “Rönesans insanı”nı, mimar, mimarlık tarihçisi, müzikten edebiyata, kültürden felsefeye pek çok alanda engin bir bilgi ve donanımla dolaşıp düşüncelerini bizlerle paylaşan Prof. Dr. Doğan Kuban’ı yitirdi.
Gerek eğitimiyle gerek akademik hayatı, yapıtları ve düşünceleriyle dünyayı kucaklayan bir aydın olan Kuban, Cumhuriyetin kurucu felsefesinin ışığında yetişmiş kuşaktandı. Kendisi bunu şöyle ifade etmişti: “Bizim kuşak İslam dünyasında eşi olmayan bir Cumhuriyet Devrimi’nin içinde yetişip ona omuz veren bir kuşaktır. Bizi yabancı emperyalizmler değil, ona karşı çıkanlar yetiştirdi.”
Hiç tanışma fırsatı bulamadım Doğan Kuban ile ama sadık bir okuru oldum. Çok geniş bir alana yayılan derin ve süzülmüş bilgisiyle, zengin kültür birikimiyle harmanlanmış yazılarıyla köşesini nasıl bir “cehaletle savaş” kürsüsüne dönüştürdüğünü izledim. Çünkü ona göre cehalet ve cehaletten kaynaklanan umursamazlık en büyük toplumsal yaramızdı.
Bu süreçte Doğan Hoca’nın yazıları giderek bir isyan çığlığına dönüşmeye başladı. 1996 yılında yayımlanan anıtsal yapıtlarından “İstanbul. Bir Kent Tarihi”nin son bölümünde “Çağdaş Türk toplumu kaotik bir fiziksel ortam yaratmıştır, orada yaşamakta ve orada ıstırap........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein