Adam, kadın ve kedi

Yazı başlığına aslında bir de martı yavrusunu (ya da yavru martıyı) eklemek gerekiyordu ama sığmazdı.

Sıcak, meteoroloji diliyle “mevsim normalleri üstünde” idi ve daha da yükselme eğilimindeydi.

Adam, iki katlı küçük yazlık evin üst katındaki yatak odasında yatağa sırt üstü uzanmış, vantilatörün üflediği rüzgârda serinlemeye çalışarak gazeteye birkaç saat içinde göndermesi gereken köşe yazısı için konu düşünüyordu.

Ne yazmalı?

Konu başlığı bu iki sözcük bile olabilirdi.

Gerçekten ne yazmalı? O ve başka yazarlar yazılabilecek, yazılması gereken her şeyi yazmadılar mı?

Adam, köşe yazılarını topladığı kitaplarını düşündü.

Yirmi, otuz, daha da önceki yıllarda yazılmış yazılar, sanki dün, bugün yazılmış gibi duruyorlardı...

Aynı sorunlar, aynı konular, aynı eleştiriler, varsa eğer aynı ya da benzer çözüm önerileri...

“Hay Allah!” dedi kafa sesiyle adam, “Yeni ne yazmalı, ne yazılabilir?”

Derken, “Her yerde kötülük var” diye bir yazı başlığı geçti aklından...

Fena olmazdı böyle bir başlık, ünlü Fransız şarkısını anımsatsa da...

Yoksa her şeyi bir yana bırakıp o şarkı üzerine mi yazsaydı...

Hiç de fena değildi sözlerin Türkçe çevirisi...

Fransızcası sadece ve........

© Cumhuriyet