Cezaevi mektubu! |
19 Mart’tan bu yana Türkiye’nin gündeminde cezaevleri var. Özellikle de İBB merkezli dosya kapsamındaki Silivri, Kandıra ve Çorlu cezaevlerinin adı sürekli yankılanıyor. Çünkü her geçen gün artıyor siyasi tutuklu sayısı. Davaların başlayacağı günü dışarıda veya çeşitli kısıtlarla evlerinde beklemeleri gerekirken hapisteler.
Peki, Türkiye’deki tutuklu sayısı kaç? Son rapora göre toplam 403 bin 60 kişi, yani nüfusun binde 5’ine yakını ya tutuklu ya hükümlü ya da mahkemeye çıkacağı günü bekliyor. Şu an için 395 cezaevi kurumu var ve kapasiteleri yaklaşık 299 bin. 104 bin kişilik bir fazlalık söz konusu ve doluluk oranı yüzde 133.
Almanya’da 170 cezaevinde 59 bin kişi kalıyor. Kapasitelerinin yüzde 80’inini kullanıyorlar. Fransa’daki suç oranı daha yüksek, 75 bin hüküm giymiş kişi, 65 bin kişilik cezaevlerini paylaşıyor. Diğer Avrupa ülkelerinde benzer bir tablo var, tutuklu sayısı eşittir kapasite!
Öncelikle ortada suç varsa elbette cezası çekilmeli. Ne var ki insani koşullarda ve yeni suçlar oluşmadan.
Geçenlerde Trabzon nüfusuna kayıtlı O.K. adlı tutukludan mektup geldi. Yıllarca önceki sağ-sol kavgasındaki ölümlü bir olay nedeniyle hüküm giymiş eski bir öğretmen. Tahliyesini bekliyor. “Sosyalist jargondan geldiğim için insanca bir hayat ve adalet için mücadelemi sürdürüyorum” diye başladığı mektubunda, Sinop Durağan Cezaevi’nde uyuşturucu trafiğinin yaşandığını söylüyor. “Bonzai kökenli bir tür uyuşturucu, cezaevine bir şekilde sokulup pazarlanıyor” diyor. Güvenlik........