Dayanışma yerine saldırma

Yeni bir yıla yaklaştığımız günlerde, millet olarak Güneydoğu’daki sınırlarımızın yakınında şehit olan 12 gencimizi kaybetmenin acısını yaşadık. Ailelerinin ıstırabını paylaşmaya çalıştık.

Konunun elbette, Türkiye Cumhuriyeti’nin Millet Meclisi’ni ilgilendiren yanı vardı. Meclis’teki siyasal partiler de ilk günden itibaren bu felakete neden olan terör eylemlerinin faillerini kınadılar. Ama demokratik rejimlerde, bu gibi olaylar üzerinde parlamentoda görüşmelerin yapılması, milletvekillerine hükümetler tarafından bilgi sunulması da esastır. İktidardaki ve muhalefetteki siyasal partiler de o görüşmelerde görüşlerini açıklarlar, izlenecek politikaların oluşulmasına katkıda bulunurlar.

Geçmişimizde o geleneğin gereğini yerine getirilmesine dikkat edilirdi, hükümetin o alanda ihmalleri görülürse ona görevi hatırlatılırdı. Bu defa hükümette öyle bir eğilim görülmedi. Tam tersine, hükümetle birlikte iktidardaki veya iktidara yakın politika içindeki partiler, o konuda bir “ortak bildiri” oluşturdular, kamuoyunu o yolda bilgilendirmekle yetinmek istediler.

Başta CHP’liler olmak üzere diğer milletvekilleri ise o konuda geçmişte de birçok konuda örneği görüldüğü gibi, önce Meclis’te görüşme açılmasını istiyordu.

Bu bir genel görüşme de olabilirdi. Hatta, hükümetin gizli tutulmasını istediği konular varsa, önce kapalı bir toplantı yapılabilir, kamuoyuna yapılacak açıklamalar, o kapalı........

© Cumhuriyet