menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Aklımızdaki meret soru...

30 5
05.01.2025

Tövbe. Ekonomist falan değil. Ama neticeten o da “tek adam”.

Vekillikten merhabamız olan DEM Partililere, “usulünce” soruyoruz: “Sayın Öcalan’ın Cumhur İttifakı’na karşı tavrı ne olur?”

DEM Partililerin parti disiplini ve ağızlarının sıkılığı da AKP’lilerden farklı değil.

Uğur Mumcu’nun “yöntemi”ne yönelmek tek çare: “En doğru yanıt çoğu kez, açık kaynaklardadır!”

***

Öcalan güncel siyasetin içinde değildi. Kaldı ki çoğu kez tecritte yaşadı. Ecevit’in ve Bahçeli’nin desteğiyle “ipten alındığı” da malum.

“Bir kez daha seçilme derdi” olmadığı için de fazla yön değiştirmek zorunda kalmamıştı.

Siyasal bilgiler fakültesi öğrenciliği sırasında Cebeci’deki “Babanın Kahvesi”nde dönemin moda iskambil oyunu “king attıranlar” arasında idi.

Marksist, Leninist kızamığını o dönemde çıkarmıştı. Mahir’lerle Deniz’lerle dirsek teması bile olmuştu. Sonra kendi yanlış yolunun taşlarını kendi döşeyerek “yoldan çıkmıştı”.

Allah ve millet bağışlasın ister istemez dış güçlerin manyetik alanına girmişti.

Nihayet 16 Şubat 1999 günü İtalya, Yunanistan tarikiyle, ABD’nin bilgisi tahtında Kenya’da “paketlenip” Türkiye’ye teslim edilmişti.

Sonrası 7’den 77’ye her vatandaşın malumu.

***

Baas ve Hafız Esad’lı Suriye ile uzun kader birliği yıllarında, Beyrut Bekaa Vadisi’ni mekân tuttuğu dönemde, “inanç siyaseti”nin önemini İslamiyetin, mezheplerin kitleler üzerindeki etkisini görüp yaşadıktan ve İmralı havasının da etkisiyle 2014 yılı mayısında Diyarbakır’da bir “Demokratik İslam Kongresi” düzenlenmesini önermiş ve iktidarın da oluru ile İslam gölgesinde çözüm........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play