Türkiye’nin kritik 2024 gündemi

2024’e yüklü bir gündemle girdik. Vurgulamak isterim ki saldırılar çeşitlendi, yoğunlaştı. Kuşkusuz çok merkezli ve apaçık beşinci kol güdümlü. Kamuoyunu yönlendirmek için tüm politik-psikolojik ve siyaset sosyolojisi temelli propaganda türleri kullanılmakta. Bu köşede önceki yazım “İç ve dış bütünsel saldırı ivme kazandı!” başlıklıydı (21.12.23). Başlıktaki “bütünsel” sözcüğü kritik. İç ve dış kaynaklı operasyonların birbirinden ayrı olmadığı vurgulanıyor. Üstelik ülke çıkarlarını, ulusal birliği korumak için karşı propaganda olanağından yoksunuz. 2003’te AB’ye uyum için Milli Güvenlik Kurulu yapısını değiştiren yasayla “psikolojik harekât”a son verildi. Türkiye çok tehlikeli iç-dış karıştırmalara karşı korunaksız. Maraş kıyımı ile 500’den fazla insanın vahşice öldürülmesi, Madımak’ta 35 kişinin yakılması, Çorum faciası, Ankara Garı önünde 103 insanın öldürülmesi (2015), FETÖ kalkışmasında yüzlerce kurban, yurtdışında öldürülen çok sayıda MİT görevlisi (Kozmik oda gizleri FETÖ-ABD’ye!), süren aydın cinayetleri, yoksullaştırılan on milyonlar...

Ocak sonunda Adalet ve Demokrasi Haftası 31. kez değerlendirilecek. Mumcu’nun bizlerden koparılması hiç olmazsa siyasal bilinç ve sorgulayan toplum yaratsın. Kontrgerilla cinayetleri son bulsun, işleyen-işletenler açığa çıkarılsın. Ne var ki zamanın İçişleri Bakanı Ağar’ın, Güldal Mumcu’ya itirafı, “o tuğla” duvardan çekil(e)miyor çünkü devlet altında kalacak! Aradan 30 yıl geçti. Bu çaresizlik (!) çok hazin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti........

© Cumhuriyet