3 Kasım 2002-12 Eylül 2024. 22 yıl bitmek üzere. Erdoğan-AKP, büyük ve çok önemli bir ülke olan Türkiye’nin yönetiminde tek başına iktidara gelip söz ve karar sahibi oldu. Hele 9 Temmuz 2018’den bu yana, siyaset biliminde yeri olmayan ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile totaliter-otokrat tek adam! Ulusu aşağılıyor, ağır hakaret ediyor, “Al ananı da git lan” bile diyebiliyor! Çok dava açıyor.
22 yıl, 3. binyıl başında, bilimsel-teknolojik ilerlemelerin baş döndürücü hız kazandığı sayısal (dijital) devrim çağında çok uzun bir süre. Zamanın akışı hızlandı apaçık. Birçok ülke büyüme-gelişmesini ikiye katladı neredeyse. Çin başta, birçok Afrika-Asya ve G. Amerika ülkesi daha demokratik ve gönençli oldu. Ülkemizde durum tam tersine! 130 milyar dolar dış borç dört katını aştı. Peşkeş çekilerek özelleştirilmeyen KİT vb. kurum kalmadı. TCMB tarihinde ilk kez dev açık verdi. Kamu kadrolarına 2.5 milyonu aşkın yandaş, liyakat dışı dolduruldu. Gene de işsizlik, Yunanistan nüfusunu aşkın, 10 milyon gibi korkunç düzeyde.
Orta gelir tuzağını aşamadık, RTE-AKP hedefi 2023’te ekonomik bakımdan ilk 10 ülke arasına girmek ve 25 bin dolar/yıl kişi başına gelire erişmekti. Olmadı, daha da geriledik. Gelir dağılımı en adaletsiz olan dünyadaki son birkaç ülke arasına düştük. Yatay ve dikey yoksullaşma dayanılmaz kertede. Yükseköğretimde yüz binlerce öğrenci okula ara veriyor, üniversite sınavını kazananlar kayıt yaptıramıyor.
Eğitimde laik-bilimsel-ulusal-kamucu olmaktan çıktık, okulları tarikat-cemaatlere terk eyledik. Üniversite özerkliği kalmadı, medreseleştik, bilim üretemiyor, teknoloji geliştiremiyor, patent alamıyoruz. Güzel sanatlarda, sporda varlık gösteremiyoruz. RTE konsere, tiyatroya, baleye, sergilere gitmiyor!?
Sağlıkta, “sağlıkta........© Cumhuriyet