Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Kars Aile Mahkemesi, bebeğinden topuk kanı aldırmak istemeyen ana-babayı “haklı bulan” bir karar verdi (E: 2024/455, K: 2024/368; 20.08.2024). Davacı, kamu adına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’na dayanan il sağlık müdürlüğü. Türkiye’de sık görülen kalıtsal-metabolik hastalıklara erken tanı koyma amaçlı Ulusal Yenidoğan Tarama Programı 1987’de başlatıldı ve günümüzde altı hastalığı kapsıyor. Program, Sağlık Bakanlığı’nın gözetiminde. 37 yılda milyonlarca bebek tarandı ve binlerce erken tanı konarak engellilikler önlendi. Akraba evliliğinin yüzde 23 gibi anormal yüksek olduğu ülkemizde, bu kalıtsal hastalıklara erken tanı koymak için yenidoğan taramaları yaşamsal önemde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da buna katılmalı.

Anılan mahkeme kararının hüküm fıkrasında çok ciddi bilimsel yanlışlar ve hukuk muhakemesi hataları var. Bilirkişi, karara göre seçenek (alternatif) tıp konusunda eserleri olan biri!? Oysa bilimsel yazında (literatürde) bu kişinin herhangi bir makalesi, kitap bölümü yok! Kaldı ki seçenek (alternatif) tıp bilimsel bir disiplin olmayıp tıbbın seçeneği gene bilimsel tıptır. Böylesi bir karar ülke genelinde örnek (emsal) olabileceğinden, yargı yeri kurumsal bilirkişilik desteği almalıydı. Bunlar tıp fakülteleri (çocuk, halk sağlığı, genetik bölümleri), tıp uzmanlık dernekleri, TTB (Türk Tabipleri Birliği) olmalıydı. Türkiye’de kabaca (son 37 yılın ortalaması) yılda 1 milyon bebek doğuyor ve hepsinden birkaç damla topuk kanı örneği alınarak Ulusal Halk Sağlığı Referans Laboratuvarı’nda ücretsiz inceleniyor. Milyonlarca örnek çalışıldı günümüze dek ve onbinlerce bebeğin engelli kalması önlendi. Herhangi bir bebek, topuk kanı alınması nedeniyle hiçbir zarar görmedi.........

© Cumhuriyet