Biz dünyalıların insan hakları karnesi

10 Aralık 1948, uygarlık tarihinde çok önemli bir dönemeç. Henüz üç yaşındaki Birleşmiş Milletler (BM) örgütü, genel kurulda “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”ni (İHEB) Doğu-Batı blokunun büyük uzlaşması (mülkiyet hakkı ikilemi!) ile benimser. Temel hedef yeryüzünde kalıcı bir barış, gönenç, uygarlık yaratmaktır. İlk maddesinde çok doğallıkla, tüm insanların özgür doğduklarına (köleliğin reddi!), hak ve özgürlükler bakımından hukuk önünde eşit olduklarına güçlü vurgu yapar. Kabul edilmesinden bu yana geçen 75 yılda, insan hakları alanında gerek uluslararası gerek ulusal düzeyde bütün olumlu gelişmelerde etkili olmuştur. Türkiye, Bakanlar Kurulu kararı ile bildirgenin resmi Türkçe çevirisini Resmi Gazete’de yayımlanmıştır (27.05.1949, s.7217). İHEB, insan haklarının evrensel kabul gören ilkelerini belirlemektedir ve insan hakları alanında önemli bir öncü belgedir. İnsanların doğal varlığındaki onuru ile eşit ve devredilemez haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu vurgulamaktadır. İHEB, insan haklarının, bu haklar temelli hukukun üstünlüğüyle korunmasının önemli, gerekli ve olanaklı olduğunu belirtmektedir.

Bu yıl İHEB 75. yaşını bitiriyor, kısa bir süre sayılmaz. Kapsamlı bir özdeğerlendirme yapılması gerekir.

BM, bu üç çeyrek yüzyılda ne yazık ki pek çok çatışmayı, bölgesel savaşı önleyemedi. Yaptırım organı UAD (Uluslararası Ceza Mahkemesi) etkili olamadı. Güvenlik Konseyi (BMGK) yaptırımları da. BMGK kurgusunda beş kalıcı üyenin (5Ps) veto yetkisi sorun........

© Cumhuriyet