“Güzel bir gün dileğimle günaydın Adnan abi,
Her zaman olduğu gibi cuma gününe sabahın dördünde sizin yazınızla başlıyorum. Hepsi birbirinden anlamlı, çekici. Çocukluğunuzu her türlü acılarla yaşamışsınız ama o acılar sizi kurtaracak ışığa doğru koşmanıza yardımcı mı olmuş? Ailenin ve çevrenin etkisi de var elbette. Yine de ortaokul birinci sınıf öğrencisinin kitaba ve sanata yönelmesi örnek sayılabilir. O düzeye gelmek çok önemli. Sinemada dinlediğiniz, ezberlediğiniz kimi anlamlı tümceler çok anlamlı. Romeo ve Juliet gibi bir başyapıtla tanışmanız, işe en güzelinden başlamanız önemli bir rastlantı.
Sonsuz saygılarımla.”
Cumhuriyet’in “Olaylar ve Görüşler” sayfasında yazıları yayımlanan Nusret Ertürk’ün, mektubunda Romeo ve Juliet üzerinde durması, okumanın sınırsız dünyasında yeri olan Shakespeare’in kitabını aradığım günlere götürdü beni.
“Romeo ve Juliet” filmi, Diyarbakır’ın, yazlık sinemasında 17 gece gösterildi. İlk görüşümde nasıl etkilenmiş olmalıyım ki filmi 17 kez izledim.
İlk gece,........