Son günlerde Orhan Veli Kanık’ın “Masal” şiirini üst üste okuyorum:
“Çocuk gönlüm kaygılardan âzâde;/ Yüzlerde nur, ekinlerde bereket;/ At üstünde mor kâküllü şehzâde:/ Unutmaya başladığım memleket. Şakağımda annemin sıcak dizi,/ Kulağımda falcı kadının sözü,/Göl başında padişahın üç kızı,/ Alaylarla Kafdağına hareket...”
Şiir, okunup geçilmez, okuyanın içinde çağrışımlar yaratır. “Masal”ı okurken çocukluğumda olduğu gibi, düşsel dünyamda “mor kâküllü şehzâdeler” canlandı, “şakağımda annemin dizi”nin sıcaklığını duydum.
Bellek, yerinde çakılıp kalmıyor; unutulanları birden açığa vuruyor. Biren babamın öfkeli günlerinde, annemin bir köşede asılı entarisinin arasına saklandığım günlere gittim.
Komşumuz Atiye Abla’nın, annemin falına bakıp ileride mutluluğa ereceğimiz günleri anlattığını duyar gibi oldum. Onunla da kalmadım, açlık........