Kendini aydın sayanlar, her dönemde halkı bilinçsizlikle suçlamıştır. “Başkalarını kötülemek, kendini övmenin dürüst olmayan şeklidir” özdeyişini Bozkurt Güvenç’ten duymuştum. Onların yaptığı budur. Okuryazar birçok aydın da bu bulaşıcı hastalığa tutulmuştur.
Kördüğüme dönen bu durum, şu soruya yol açıyor: Halk bilinçten yoksun da aydın bilinçli mi?
Günümüzde onların çoğu, çıkarı uğruna gücü elinde tutanların kulu kölesi olabiliyor.
Elbette bunda iyi bir eğitimden geçmeyişin de etkisi var. O nedenle olanak bulabilen gençler, eğitim kurumlarına bel bağlamayıp kendini dışarıya atıyor.
Adı eğitimciye çıkan birisi de çıkıp bu kaçışın toplumu düşünce boşluğuna düşeceğini dile getirerek akışı önleme gereğini bile duymuyor.
Türkiye Cumhuriyeti aydını kıt bir ülke değil. Sorun, büyük ölçüde aydına değer verilmeyişinden doğuyor. 12 Mart olaylarını anımsayalım, yönetimin başına........