MUTLULUĞUN ADRESİ: MAKARNA
İtalyan makarnasıyla tanışmam, 10 yaşımdayken Roma’daki Amerikan okulunda oldu. Başlarda çok garipsemiştim; anneannemin yaptığı klasik domates soslu makarnalardan daha sert gelmişti. Sonrasında bu pişirme tarzına “al dente”, yani dişe gelen denildiğini öğrendim ve kısa sürede tutkunu oldum.
İtalyanlar yılda kişi başına 23 kilo ile makarna tüketiminde dünyada ilk sırada yer alıyor. İtalyan evlerinde haftada ortalama beş kez makarna yeniyor. İstatistiklere göre spagetti ilk sırayı alıyor. Her bölgenin kendine özgü bir makarna tabağı var: Bolognese, Amatriciana, Carbonara, Cacio e Pepe, Penne Arrabbiata, kum midyeli, etli ragù ve daha niceleri… Yeter ki ketçaplı olmasın!
İtalya’nın sağ eğilimli kadın başbakanı Giorgia Meloni, yemin ettikten sonra İtalyan mutfağının UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınması için yoğun çaba sarf etti ve geçtiğimiz hafta Yeni Delhi’de yapılan toplantıda bu başvuru oy birliğiyle kabul edildi. Böylece İtalyan mutfağı, bu listeye giren dünyanın ilk ulusal mutfağı oldu. Sadece kutlamak gerek. Biz ise ne yazık ki tarihi mutfağımızı sonuna eklenen bir harfle komşulara kaptırıyoruz: baklavas, lokmades, dolmas gibi…
Peki ilginç olan ne?
Türkiye, dünyanın en büyük makarna üreticilerinden ve ihracatçılarından biri.(İtalya’dan sonra) Ancak dünya algısına baktığınızda, “makarna” kelimesi hala yalnızca İtalya ile özdeş. Türkiye’nin adı ise bu alanda pek duyulmuyor. Peki neden?........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin