+NİHAYET SPORCU İDOLÜMLE TANIŞTIM: ATICI YUSUF DİKEÇ+ |
Sonuç mu? Serbest güreşte 4, Grekoromen güreşte 3 olmak üzere toplam 7 altın madalya kazandık. Ay yıldızlı bayrağımız göndere çekilirken İstiklal Marşımız’ı haykırarak söyledik. Zaten Roma Olimpiyatları, tek bir branşta en çok altın madalya kazandığımız oyunlar olarak tarihe geçti. 1968’de Meksika Olimpiyatları’nda atletimiz İsmail Akçay maratonda dördüncü olunca Milliyet gazetesi tarafından “Yılın Sporcusu” seçilmişti.
Ancak başka dallarda hala madalyaya açtık. Derken sahneye haltercilerimiz çıktı: Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu. Dünya ve Olimpiyat rekorlarını alt üst ettiler. Ardından boksörlerimiz şeref kürsüsüne çıkmaya başladı. Büyük bir mutluluktu bizim için. Diğer branşlarda da madalya arayışımız sürdü.
Okçulukta Mete Gazoz’un kazandığı altın madalya, sporumuzun farklı dallarda da söz sahibi olacağının adeta kanıtıydı. Ve son olarak Paris Olimpiyatları… Madalya kısırlığı yaşadığımız, bazı branşlarda hayal kırıklığına uğradığımız bir dönemde sahneye bir sporcu çıktı. Aman Tanrım! Sanki bir sporcu değil, adeta bir idol…
Benim idolüm. YUSUF DİKEÇ. Yusuf Dikeç atıcılıkta şansını tam 4 Olimpiyat boyunca denedi.
2008 Pekin Olimpiyatları: Madalya yok
2012 Londra Olimpiyatları: Madalya yok
2016 Rio Olimpiyatları: Madalya yok
2020 Tokyo Olimpiyatları: Madalya yok
Tam dört Olimpiyat boyunca madalya alamadı. Birçok sporcu bu noktada bırakırdı. Ama o pes etmedi. Disiplini, sakinliği ve istikrarı hiç bozmadı. Atıcılıkta........