Kurulu eko-politik düzenin seksen yıllık rutini ve alışılmış dengeleri bakımından çok kritik bir gelişmeyi dikkatlere getirmek gerekiyor: Almanya’nın; Baltık ülkesi Litvanya’da askeri üs inşasına başlaması ile İkinci Dünya Savaşından sonra Alman askeri ilk kez, bir başka ülkede kalıcı olarak görevlendiriliyor. Rusya müttefiki Belarus sınırına yakın Alman üssünde “savaşa hazır” dört bin askerin, en kısa sürede, konuşlandırılması hedefleniyor.
Rusya-Ukrayna savaşının açtığı kulvarda, ABD ile birlikte Ukrayna tarafına en yüksek askeri ve maddi destek sunmuş olan Almanya’nın sağladığı yardımın otuzbeş milyar avroya yaklaştığı hesaplanıyor. Bu gelişme ile birlikte, “nükleer silah bulundurma yasağı hariç”, Almanya, son seksen yılın tüm askeri kısıtlamalarını bertaraf etmiş oluyor. Paralel bir okumada; son büyük savaşın diğer kaybedeni Japonya’nın da, ABD destek ve izini çerçevesinde, başta savaş filosu olmak üzere, yeniden inşa etmesini de hesaba katmak gerekiyor. ABD’nin, Rusya ve Çin’e karşı yeni ve dinamik yapılanmasının ipuçları da, bir kere daha, ortaya çıkmış bulunuyor.
“Yakın zamanda faiz indiriminin uygun olacağı yönünde mesaj vermesi” piyasa çevreleri ve aktörleri tarafından beklenilen/telkin edilen FED Başkanı Powell’ın,........