“Çin Rüyası”, ortaya koyduğu yaklaşımlar temelinde, ülkeyi; düşük maliyetli/tapon fason mal üreticisi etiketinden uzaklaştırarak, “uluslararası pazarlarda rekabetçi; kaliteli; yenilikçi; öncü ve global marka çıkaran ülke” kimliğine taşımayı hedefliyor. Nitekim, son on yıl içerisinde, Çin mahreçli Global Marka sayısında önemli artışlar; özgün ve yenilikçi teknolojilerde sıçramalar; küresel işbirliği ve küresel varlık gösterme bakımından ilerlemeler birbirini takip ediyor. Çin’in, ustalıkla seçtiği elektrikli araçlar(EV), güneş panelleri ve bataryalar, nadir metaller başta olmak üzere, pek çok alanda ön aldığı izleniyor.
Elbette işin arka planında, Çin’in sahip olduğu üretim kapasitesi ve arzdan kaynaklanan büyük gücü yer alıyor. Pek çok sektörde sürekli kapasite fazlası veren Çin, iç tüketiminin yetersizliği yüzünden küresel pazarlara “yüklenme” eleştirisine öteden beri hedef oluyor. Araştırmalar, örneğin Çin otomotiv endüstrisi üretim kapasitesinin, Çinli tüketicilerin satın alma kapasitesinden iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu arada, dışarıdan gelen baskılara da bağlı olarak, Çin yönetiminin kendi vatandaşlarına yönelik olarak, eski arabalarını takas yoluyla yeni EV satın alma başta olmak üzere, sağladığı tüketim teşvik paketlerinin geniş kabul görmediği bildiriliyor. Gene, “Plastiksiz Temmuz” farkındalık ayının kutlandığı bu günlerde, propan/propilen/PVC/PET kategorilerinde, son onbeş yılda büyük yatırımlara giden Çin’de, iç tüketimin ancak kurulu kapasitenin yarısını tüketebildiği ve dışarıya daha fazla plastik satma baskısının bu yüzden arttığı ifade ediliyor.
Pandemi döneminde sürekli “stoklara çalışan” ve limanlarındaki boş konteynerleri geri........