+Ekonomide Nedret’in Şahikası; Altın+

Latince “AURUM” adı ve “Au” sembolü ile gösterilen Altın, insanlık tarihi boyunca zenginlik ve kazanç nişanesi olarak kabul görüyor. Kolay şekilde tepkimeye girmediği için soy olma özelliğini kaybetmeyen; çok sert yapısı ile çevresel koşullara dayanıklı kalan ve paslanma gibi erozyonlara karşı korumalı kalan yapısı ile altın, değer ve zenginlik koruma bakımından müstesna imkanlar sunuyor. Suda erimeyen, rüzgarda sürüklenmeyen, kemirgenlerce sindirilemeyen altın; tarih boyunca savaş ve barış iklimlerinin tamamında çeşitli uygarlıklar bakımından en itibarlı yerini koruyor. Nitekim, tarih boyunca dünyada 216 bin ton civarında altın çıkarıldığı ve işlendiği öngörülüyor. Söz konusu altın varlığının yarısına yakını mücevher, dörtte biri ise külçe ve sikke formunda değerlendiriliyor. Dünya ülkelerinin ulusal hazine ve rezervlerinde bulundurdukları altın varlığının miktarı ise 40 bin tona ulaşmış bulunuyor. Geri kalan  oranındaki altın ise, sanayide kullanılıyor. Şimdiye kadar çıkarılan/elde bulunan altın miktarına bakıldığında, hacimsel olarak her bir kenarı 22 metre olan bir küp cesameti karşımıza çıkıyor. Dünyanın tamamında kalan/çıkarılabilecek altın miktarının 60 bin tonun altında olduğu tahmin ediliyor ki; yeni rezerv keşifleri olmaz ise, altın varlığının yirmi yıldan kısa bir sürede tükenmesi öngörülüyor. Bu tablo, altının temel değer nişanesi ve benzersiz kıymet kaldıracı olan “Nedret-Nadir Olan” sıfatına kuvvetle vurgu yapıyor. Ekonominin temel kural ve dinamiklerine göre, “nadir/sınırlı arzı olan varlık” her zaman ve zeminde daha değerli oluyor; gücünü, “kıtlık ilkesi” üzerinde inşa ediyor.........

© CNN Türk