Yıldızın karardığı anlar Kemal KILIÇDAROĞLU

Konuya girmeden söyleyeyim. Türkiye Cumhuriyeti yargısını CİA’nın maşası Fethullah Gülen’e teslim eden 12 Eylül 2010 tarihli halk oylaması bu yazının kapsamı dışındadır. 1 Haziran 2010 günü Fethullah Gülen “İmkân olsa mezardakilere bile kaldırılarak referandumda evet oyu kullandırmak lazım. Zannediyorum ki kalkarlar da” diyerek yapılması gerekeni söylüyordu. Kendisine liberal solcu diyenlerin “Yetmez ama evet” yaygarasına da bu oylamada tanık olundu. AKP FETÖ LİBOŞ ortaklığı ile bugünkü Türkiye’nin temelleri atıldı. Bilimsel anlamda doktora konusu olacak bu referandum üzerinde hiçbir çalışma olmaması da akademi dünyamızın güncel manzarasını yansıtmaktadır.

2011 genel seçimlerinden sonra Erdoğan Anayasa değişiklik istemlerini dile getirmeye başladı. Meclisteki partilerin oluşturduğu komisyonda anlaşma sağlanamayınca AKP teklifini geri çekti. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonunda saraya oturan Erdoğan ısrarlıydı. Tartışmalı Haziran 2015 ve Kasım 2015 seçimlerinde AKP’nin ana söylemi yeni Anayasa idi. AKP işin peşini bırakmıyordu ve alt yapısını hazırlıyordu. 2016 Mayıs ayında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na karşı saray darbesi yapıldı ve yerine Binali Yıldırım getirildi.

2015 yılında “Başkanlık kurma hedefine sabitlenen Erdoğan geri dönülmeyen bir mecra maceraya sapmıştır” diyen MHP lideri Devlet Bahçeli, 12 Ekim 2016 günü “Ya Erdoğan Anayasa’nın öngördüğü Cumhurbaşkanı yetkilerine çekilsin ya da getirin başkanlık sistemini mecliste onaylayalım” söylemiyle sürpriz yapıyordu! Bu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa sınırları dışına çıktığının itirafıydı. Uygulamalar Anayasa suçuydu. Demek ki referandumla bu suçun üstü örtülecekti!

20 Ocak 2017 günü MHP’nin desteğiyle, beşte üç üye sayısı 330’u aşarak 339 oy toplayan Anayasa........

© Bizim TV