Beyaz tren...

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra yeniden şekillenmeye başlayan siyaset ve hükümetçe ilan edilen tasarruf tedbirleri belleğimin uzaklara gitmesine yol açtı. Türkiye ilk kez yargıç denetiminde hilesiz hurdasız ve çok partili bir genel seçime hazırlanıyordu. Yani 14 Mayıs 1950 seçimlerine. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü kampanyaya beyaz treniyle katılıyordu. Sanırım dokuz yaşındaydım. Zonguldak’a bağlı Çaycuma iki yıl önce ilçe olmuştu. Filyos ırmağı kıyısında tarıma ve hayvancılığa elverişli yemyeşil topraklar üzerindeydi. Dedem Hamdi Efendi de İl Özel İdaresi memuruydu. Kasabanın ilk ve tek ilkokulunun ikinci sınıf öğrencisiydim.

İnönü, ırmağın karşı kıyısındaki istasyona beyaz treniyle gelecekti. Siyasete meraklı olduğumu anlayan dedem beni de götürmeye karar vermişti. O zamanlar dolmuşların adı kaptıkaçtı idi. Birine bindik ve istasyonda indik. Daha çok kamu görevlilerinden oluşan kalabalık Paşa’yı bekliyordu. Üniforması içinde uzun boyu ve göbeğiyle dikkat çeken askerlik şube reisi albay inanır mısınız hâlâ belleğimdeki yerini koruyor. Toplulukta heyecan yerine suskunluk egemendi.

Aklımda kalan derin bir sessizlikti. Nihayet uzaktan görkemli ve gürültülü beyaz tren göründü. Yavaşlayarak ilerledi ve tam kalabalığın önünde durdu. Paşa aşağı inmemiş, pencereye çıkmıştı. “Çaycumalılar” demişti. “Ben sizi unutmadım; geldim. Siz de beni unutmayın!” Kimseden ses çıkmıyordu. Sessizliği askerlik şube reisi bozmuştu: “Unutmayız Paşam. Merak etmeyin.” Dokuz yaşıma karşın Paşanın işlerinin iyi gitmediğini anlamıştım. Tren hareket etti; İnönü pencereden el sallıyordu…

***

CHP iktidarı verdiği her türlü ödüne karşın büyük bir yenilgi almıştı ve kendini toparlamaya çalışıyordu. Yeni Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile yeni Başbakan Adnan Menderes halk üzerinde ilgi ve sevgi yaratmışlardı. Henüz cicim........

© Bizim TV