Bugün 19 Mayıs 2024 Pazar. Kurtuluş Savaşını başlatan Mustafa Kemal Paşa tam yüz beş yıl önce Samsun’a çıkmıştı. Ülkemizin ve halkımızın yazgısını belirleyen bu olay bugün ulusal bayram olarak kutlanmaktadır. Yıllardır kahvelerden üniversite kantinlerine, cenazelerden düğünlere ve daha çok rakı masalarına uzanan sohbetlerde yurttaşların birbirine sorduğu soru klasikleşmiştir: “Ne olacak bu memleketin hali?” Saatlerce süren tartışmalardan şimdiye kadar bir sonuç alınamamıştır. Buna karşın malum soru güncelliğini korumaktadır. Özellikle bazı siyasilerin Cumhuriyet dönemini “reklam arası” olarak nitelemeleri, “Mustafa Kemal’e en ufak muhabbeti olan cenazeme gelmesin” vasiyetine karşın devlet protokolünün o kişinin mezarı başında kümelenmesi üzüntü ve öfkeye yol açmaktadır. Örneğin ulusal bayram törenlerinde Atatürk anıtlarına çelenk koyma ve saygı duruşunun kısıtlanması bile yürekleri yaralamakta iyimser ve kötümser yorumlamalara neden olmaktadır.
Kötümserlere karşın iyimserlerin ortaya koyduğu en güçlü sav önemli bir soruya dönüşmüştür. “19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktığında memleketin durumu bugünkünden daha mı iyiydi?” Demek daha güç koşullara karşın savaşı ve özgürlüğümüzü kazanmış, Cumhuriyetimizi kurmuş, lâik, demokratik çağdaş bir devlet olabilmişiz! İyimserler, her türlü olumsuzluğa karşın Atatürk’ün bıraktığı vasiyetin geçerli olduğunu ve ne olursa olsun karanlığa teslim olmayacağımızı söylemekteler. İsterseniz güncelliğini sürdüren tartışmalara biz de katılalım. İçindeki suya bakıp bardağın boş veya dolu olduğuna karar verelim. Önce “boş” diyen kötümserlere kulak verelim:
19 Mayıs 1919’dan memlekete bakış çok kötü görünse de durum günümüzden farklıydı. Mustafa Kemal çok büyük yetkilerle donatılmış bir ordu müfettişi olarak göreve başlıyordu. Ne yapacağını gençlik yıllarından beri tasarlamıştı; eline geçen bu fırsatı kullanmaya kararlıydı. Osmanlı’nın ayakta kalan iki kolordusu Mustafa Kemal Paşa’nın emrindeydi; bunlar Ankara’da Ali Fuat Cebesoy, Erzurum’da Kâzım Karabekir komutasındaydılar. Mustafa Kemal Paşa daha işin başında, 5 Şubat 1920 günü “Kafkas seddi yıkılmalıdır”........