Ruslarla savaşmanın Türklere kazandırdıkları

Öncelikle belirteyim, bu yazımda da çoğunu ilk kez okuyacağınız ilginç bilgiler bulacaksınız.

24 Şubat 2022'de başlayan Ukrayna-Rusya savaşının temellerini atan en önemli olaylardan biri de Kırım'ın Rusya tarafından 17 Mart 2014 tarihinde ilhak edilmesiydi.

Ruslar Kırım'ı ilk kez 1783 yılında ilhak etti.

Sonrasında 1917'deki Bolşevik Devrimi ile kısa süreli de olsa Kırım Halk Cumhuriyeti kuruldu.

Kırım, 1921-1991 arasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği çatısı altına girdi.

Sovyetler Birliği dağılınca da Ukrayna'nın egemenliği altında kaldı.

Ancak bu da uzun sürmedi ve Kırım, Rusya tarafından 2014'te yeniden ilhak edildi.

Bugün, Ukrayna'daki savaşta Türkiye, Rusya'ya karşı Batılı ülkelerin yanında yer almadan, arabulucu rolüyle öne çıkmaya, dengeli bir politika izlemeye çalışıyor.

Osmanlı Devleti ise 1853'teki Kırım Savaşında Rusya'ya karşı Batılıların yanında savaşmıştı.

Bu yazıda, 1853'teki Kırım savaşını çok farklı bir açıdan konu edeceğiz.

Kırım Savaşı, İngiltere ve Fransa'nın, Balkanlar'daki tüm Ortodoks halkları egemenliği altına almak isteyen Rusya'ya karşı başlattığı bir savaş olarak bilinse de gerçek neden, büyük güçlerin kutsal topraklara (Kudüs) yönelik hesaplarıdır.

Osmanlı İmparatorluğu 4 Ekim'de Ruslara savaş ilan etmiş, ama asıl savaş, 23 Ekim 1853'te Osmanlı topçularının Tuna Nehri'ndeki bir Rus filosuna yönelik yoğun top atışıyla başlamıştır.

Bu sırada İngiltere tahtında Kraliçe Victoria, Fransa'da III. Napolyon, Osmanlı tahtında ise Sultan Abdülmecit bulunuyordu.

İngiltere Krallığı, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan oluşan müttefiklere daha sonra Avusturya ile Piemento-Sardunya Krallığı da (İtalya) katılacaktır.

Savaşın seyrine, kim kazandı, kim kaybetti gibi konulara değinmeyeceğim.

Kırım Savaşı'nın özelliği birçok alanda ilklerin yaşanmasıdır.........

© Bizim TV