Olimpiyatların en gözde ve en sempatik tişörtü

Paris 2024 Olimpiyatları bugün Seine Nehri üzerinde yapılacak seremoni ile başlıyor.

Eminim görkemli ve çok farklı bir açılış töreni izleyeceğiz.

On bin sporcu Seine nehri üzerinde geçit yapacak.

Geçitte Fransa tarihinin 12 dönemi canlandırılacak.

Tabi bütün dünya Paris’in Seine kıyısındaki ikonlaşmış yapılarını görecek.

Belki de Dany Boyle’un Londra Olimpiyatları açılışı için hazırladığı o olağanüstü mega şovdan sonra en iyisi olacak.

Açılışa 5 gün kala Paris’e gittim.

Açılıştan 24 saat önce ayrıldım.

Bu şehre ilk defa 20 Temmuz 1970 günü, yani bundan 54 yıl önce ayak basmıştım.

Şansıma bakın ki daha ilk gün yolda iki çok ünlü Fransız’la karşılaşmıştım.

Alain Delon ve Jean Claude Brially…

Şimdi size olimpiyat öncesi Paris gözlemlerimi anlatacağım.

Bu aynı zamanda olimpiyatlar için gidecek olan insanlara da bir tür rehberlik hizmeti olabilir.

Benim yaşımdaki insanlar için Paris “Rive Gauche”tur…”

Yani “Sol yaka…”

Seine Nehri’nin sol yakası…

Saint Michel ve Saint Germain bizim gibi 1960 egzistansiyalistleri için vaadedilmiş topraklardır.

Sartre’ın, Camus’nun, Simon de Beauvoir’ın, Boris Vian’ın, Miles Davis’in, John Coltraine’in dolaştığı sokaklardır oraları.

68 Mayıs’ın orada doğmuştur.

Ama ne yazık ki büyüyüp biraz para kazanınca, Paris’in başka zengin semtleri de açılır bizim gibi eski tüfek varoluşçuların iskanına…

“Dönekler Paris’ini” de keşfedersiniz.

Orası da “Rive Droite’tır.”

Yani Sağ Yaka…

Bu defa gittiğimde Madelin Kilisesi’nin hemen yanındaki “Fauchon” otelinde kaldım.

Fauchon 1960 solcuları için, “Burjuvazi”nin sembolik mabedidir.

Bir zamanlar Fauchon adlı dükkânda Fransa’nın, belki de dünyanın en pahalı yiyecek ve içecekleri satılırdı.

Ne zaman bir sol gösteri olsa, basılıp ilk taşlanacak, vitrinleri indirilecek yer orasıydı.

Artık bir manası kalmadı ama adı bir otel zinciri oldu…

Tabii dönek de olsa bir eski tüfek 68 Mayısçısı Saint Germain’e çıkmadan asla duramaz.

Madelin’den Saint Germain’e çıkmak çok kolaydır aslında.

Concorde Meydanına gider, köprüyü geçersin, parlamento binasının yanından direkt Saint Germain’e ulaşırsın.

İki adım ilerde Solferino Sokağı’nda Fransız Sosyalist Partisi’nin eski genel merkezi vardır.

Bu defa mümkün değildi…

Seine Nehri ve çevresi tam anlamıyla bir “Zone Interdit” haline gelmiş.

Öyle bir hava........

© Bizim TV