Bencil Ün Duygusu?

"Asıl olan zirveye çıkmak değil orada kalmakmış". Tartışmasız bütün zamanların en ünlü yıldızı Marilyn Monroe’nin canına kıymadan önce bıraktığı notta, bunların yazılı olduğu söylenir. Bir hiç iken bugün hâlâ çoğu gencin yatak odasında o etekleri uçuşan duvar resmi ile siyasal tarihin en ünlüsü Che Guevara’dan daha çok asılı olmayı sürdürüyor.

Çoğu kişinin tükettiği emeği, her zaman başarıya ulaşmamıştır. Çünkü yükseliş, başarı ve özgüvenin artarak sürmesine dayanır. Politikacı, sanatçı, sivil toplum önderi, asker, isçi lideri ya da iş adamının, bu yaratıcı döngüyü sürekli kılabilmesi kişinin genlerinden başlayarak, kazanabildiği beceri, yetenek, birikim zenginliğine bağlıdır. Ancak özgüven ile ünün, içsel etkisini kişi özümseyemediğinde, bu ağırlığın altında kalmaktan kendini kurtaramaz. Her ne nedenle de olsa, bir basamak kırıldığında yukarı doğru sıçramak çoğunun gücünü aşar. O zaman düşmemek elde değil. Çünkü arkadan gelenlerin önünü tıkayan kişi için ezilmek kaçınılmazdır.

Acı gerçek de olsa, kitlesel katliama varan saldırılarının askeri başarıya ulaşması, İsrail'in toplumsal özgüvenini ayakta tutmuştur. Öte yanda kendi toprağındaki Filistinliler ise, kaybedilen her aşamada iç dayanışmasını ve toplumsal güvenini yitiren taraf oldu.

Mustafa Kemal'in çağdaşlaşma sevdası kişiliğindeki önderlik (üstün özgüven) özelliğinden güç alır. O nedenle 1. İnönü Savaşı’nı kazandığında İsmet Paşa’ya çektiği telgraf ile (kötü talihi yendiniz), başarının ilk basamağına tutunmanın........

© Bizim TV