90 YIL |
Uzun süredir içerde NOW dışında hiçbir haber kanalını izlemiyorum. Dış haberleri BBC Türkçe ve CNN int.en izlemeye çalışıyorum. Üyesi de olduğum iyi bir Beşiktaşlı olarak başta süper lig, bütün maçları Kabataş Erkek Lisesinde iken canlı, yıllardan beri de TV’de izleme alışkanlığım var. Ayrıca eurosport kanalından tenis ve snooker (15 toplu İngiliz bilardosu) şampiyonalarını izleyenlerdenim.
Lisedeki öğretmenim Behçet Necatigil sayesinde edindiğim kitap okuma alışkanlığımı sürdürüyorum. Hem ülkemin hem de dünyanın ünlü yazarlarından en az bir kitap okumuşumdur. Beyoğlu sinemalarında lisede başladığım 1950’lerde Hollywood kaynaklı, sonralar daha çok Fransız ve İtalyan sosyal içerikli sinema kuşağını hiç kaçırmamışımdır.
Bu arada şunu belirteyim; 1974 CHP Hükümetinin ilk günlerinde Başbakanımız Bülent Ecevit biz bakanlara, “ özellikle sosyal içerikli dizileri mutlaka izlememizi ve halkın yaşamı ve sorunları üzerine ders çıkaracağımızı” öğütlediği için geceleri o nitelikte olanlarını kaçırmıyorum.
Fakülte yıllarımda, özellikle 1961 anayasasının getirdiği basın-yayın ve sendikal özgürlükler, sol-sosyalist akımın (siyasetin) yaygınlaşmasını sağladı. Ben ve benim gibi ekonomi ve sosyal bilim okuyan gençlik çoğunluğu bu gelişmenin etkisinde kaldık. Karşı akım olarak Türk-İslam sentezine kapılan azınlık bir grubun filizlenmesi de o döneme rastlar.
Sol-sosyalist düşüncede etkili yayınların başını çeken Yön Dergisinin bildirgesini imzalamam ve Devlet Planlama Teşkilatında (DPT) çalışma dileğim, geleceğimi etkileyen kararlarım oldu. 1963 yılında o tarihte İsmet İnönü’nün başbakan ve DPT’nin mecliste olduğu dönemde sınavla girdiğim planlamadaki yaşamım, 1973 seçimlerine kadar sürdü.
1965 ve 1969 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisine oy verdiğim halde 1972’de Bülent Ecevit’in isteği üzerine katkıda bulunduğum CHP’nin 1973 AK Günlere seçim bildirgesi beni sözden öte “taşın altına elimi sokma” görev anlayışım gereği siyasete yöneltti ve Adana’dan CHP Milletvekili seçildim.
1974 CHP-Milli Selamet Partisi Koalisyonunda Bayındırlık ve 1977 B. Ecevit azınlık hükümetinde Ulaştırma bakanı oldum. Bu süre içinde Milli Görüş Siyasetini ve Necmettin Erbakan başta o görüşteki kadroları yakından tanıdım.
Süleyman Demirel’i ve Adalet Partisinin (AP) politik kadrosunu Başbakan olduğu yıllarda Yüksek Planlama Kurulundaki çalışmalarım dolaysıyla anlama ve yorumlama fırsatım oldu. O tarihlerdeki devlet yönetimini bu günlerle karşılaştırmak için bir anımı anlatmak isterim; 1973 seçimleri öncesi henüz DPT’den ayrılmamıştım. CHP Genel Başkanı B. Ecevit beni AK Günlere seçim bildirgesi için evine davet etiğinde DPT’deki Müsteşarım K. Cantürk’ten izin istedim, “dur bakalım Başbakan’a sorayım” dedi ve Demirel’in “elbette, söyle ona bilgisi ile beni mahcup etmesin “dediğini hiç unutmadım.
Bakan ve milletvekili olduğum 1980’ne kadar çok önemli olay ve sorunlar yaşadım; Kıbrıs Barış Harekatında kabine üyesiydim. ABD ambargosu, 1. ve 2. Petrol krizi ve başlayan fiyat artışları (enflasyo). Çorum, Tokat ve Maraş olayları. Devrimci gençlik ile ülkücülerin tırmanan ve mahallerin ve bazı devlet kurumlarındaki karşıtlığa neden olan silahlı çatışma. 1. ve 2. Milliyetçi Cephe politikasının meclise kadar yansıması ve partiler arası gerginlik.
12 Eylül darbesi adeta haberli geldi. Partiler kapatıldı, siyasal yaşam........