Aydınlanma döneminin ürünü olan milliyetçilik, günümüzde hâlen geçerli bir fenomen olarak görülmektedir. 21. yüzyılda hâlen toplumları mobilize edebilmeyi başarabilen bir kavramdır: “milliyetçilik”. 19. yüzyılın sonlarından 21. yüzyıla kadar ki proseste Kürtler uluslaşma süreci yaşamışlardır. Anadolu coğrafyasında kendi etnisitesini idrak ederek “biz” anlayışını kazanan son halk “Kürtler” olmuştur. 19. Yüzyılın sonlarında dar bir çevrede seslerini duyurmaya başlayan Kürt milliyetçileri, özellikle Türkiye Cumhuriyeti ulus-devletinin kurulması ile birlikte Türk devleti ile arasına mesafe koymuştur. Koçgiri ve Dersim İsyanları Kürtler açısından dönüm noktası olmuştur. Genç Cumhuriyetin Türk milliyetçiliğine yönelik çabaları neticesinde Kürtler’de hoşnutsuzluk oluşmuştur. Bu tarihlerden itibaren Kürt aydınları sürgit biçimde Kürtlerin ayrı bir dili ve tarihi olduğuna yönelik çıkarımlarda bulunmuşlardır. Irak’ın kuzeyinde Kürtlerin özerkleşme çabaları da Türkiye’deki Kürt milliyetçiliğine esin kaynağı olmuştur ama Türkiye’deki yasaklamalar Irak Kürtlerinin yaptığı konsolidasyonu zayıflatmıştır. 1950’lerden sonra ise Musa Anter gibi Kürt aydınlar basın-yayın yoluyla fikirlerini ifade etmeye çalışmıştır. İktidarın sert tedbirleri neticesinde bu hareketlenmeler zayıf kalmıştır. 1950’ler de önemli denilebilecek “göç” olaylarından da bahsetmek gerekir. Güneydoğu’nun görece geri........