Sonsuz nasıl sayı oldu?

Dinci faşizm tarafından kuşatılmış, ekmek almaya giderken polis tarafından öldürülen Berkin’in, annesinin de bu ölüm nedeniyle miting meydanlarında yuhalatıldığı ve milyonların açlık sınırının çok çok altında olduğu bir dönemde; faşizme karşı mücadele veren yarı kitle bir gazetede, bu başlıkta bir konuya yer verilmesi pek çok okur için anlaşılmaz gelebilir. Yazar olarak bu konuda benim de endişe duymamla birlikte -öyle olmaması için- başlığın konusunun da emek mücadelesinin eksenlerinden biri olması yönünde bir dil kullanmaya çalışacağım.

Türkiye’de “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM)” başlığı altında verilen program içinde doğruyu aramak, hele hele “Haftalık matematik dersi şu kadar saat iken din dersi için bu kadar saat olur mu?” biçimindeki karşılaştırmalı “eleştiri” anlamsız olmasının yanında tuzaklara da düşürebilir. Temel yaklaşım, matematik dersi için haftalık ders saatinin ne kadar olması tartışılabilir olmasına karşın din dersinin olmaması gerekir -öğrencilerin özgür düşünebilme becerilerine tecavüz edilmemesi açısından da- bu, tartışılacak bir durum değildir. Konu, matematiğini de öğrensin dinini de öğrensin değildir!

Bu olumsuz bakış açısına karşın TYMM’de “bir el tespihin otuz üç boncuktan olması nedeniyle matematikte onluk sayı tabanından otuzüçlük sayı tabanına geçilmiştir” gibi bir uygulamanın yer almaması........

© Birgün