Eylül sancıları

Nasıl ki, 11 Eylül tarihi 1973 yılında Salvador Allende’ye ve tabii ki Şili’de demokrasiye indirilen büyük darbenin anıldığı tarih ise... Nasıl ki, yine 11 Eylül tarihi 2001 yılında ABD topraklarında gerçekleştirilen, belki de tarihin en çok can alan terör olaylarından biri olarak kayda geçen saldırıların tarihi ise...

12 Eylül 1980 ve 12 Eylül 2010 de bizim ülkemizde aynı karanlık izleri bırakan iki önemli darbenin, demokrasinin kellesine vurulmuş iki devasa kılıcın anıldığı günler olarak tarihte yerini almış iki “kapkara” ve acı nottur.

Gazetemiz BirGün’ün dünkü manşetinde isabetle tanımlandığı üzere “Bizim Çocukların 44 yıldır iktidarda” olduğu gerçeği, o kapkara notun açıklaması niteliğindeki 5 sözcükten ibarettir.

Darbeci General Kenan Evren ve avanesinin kasten ve hileyle uydurduğu ve topluma benimsettiği yalanla, “Sağ - Sol çatışmasını önlemek ve akan kanı durdurmak amacıyla” yaptıklarını söyledikleri o menfur müdahalenin içeriği belliydi. Aslında 12 Eylül, “Demokrasi dalgasının, halktan yana halk için mücadele eden unsurların halkı hızla örgütlemesinin önünü kesmek üzere, her türlü sol - sosyalist - devrimci unsuru ezmek için, iç ve dış tüm faşist ve emperyalist maşası güçleri kullanmasının” son aşamasıydı.

Yerli faşist çetelerin sözünü ettikleri “çatışmada” üstlendikleri rol, “çatıştıkları” sol unsuların nezdinde, emekçilerin,........

© Birgün