menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Prof. Kayıhan Pala’dan Sağlık Bakanlığı’na halk sağlığı dersi

23 38
27.11.2025

Sağlık Bakanlığı, sanki doğru nota kağıdı verilirse sağlık sistemindeki her şeyin kusursuz bir uyum içinde olduğunu kanıtlayabilecekmiş gibi kararlı bir orkestra edasıyla Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na geldi. Bakan, “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” ifadesini öyle bir özgüvenle, öyle sık tekrarladı ki, sırf bu sözün yüksek sesle söylenmesinin bile yaşam beklentisini bir-iki yıl artırabileceği sanılabilirdi. Duvarda slaytlar, zafer yürüyüşü edasıyla akıyordu: Milyonlarca tarama, milyonlarca poliklinik başvurusu, milyonlarca şu, milyonlarca bu… Görünüşe bakılırsa, yeterince büyük rakamlar sayarlarsa, sonuçların er ya da geç etkileyici görünmeye başlayacağına inanıyorlardı.

Bakanlığın sunumuna göre, geçen yıl adeta bir yasal düzenleme maratonu koşmuşlar: Sağlıkla ilgili yetmiş dokuz yeni yasal düzenleme yapılmış ve bakanlık ekipleri, mevcut yapıları değerlendirmek, hangi uygulamaların korunacağını tespit etmek ve nerede iyileştirme gerektiğini belirlemek için seksen bir ilin tamamını ziyaret etmiş. Öyle bir ülke turu ki, insan neredeyse bu kadar hareketliliğin, sözüm ona tespit edilen iyileştirmelere neden hiç dönüşmediğini unutacak gibi oluyor. Yani kısacası: Ölçülebilir ilerlemeden ziyade, destansı kilometre biriktirme yılı… Bir tür idari hac yolculuğu. Yolculuğun kendisi başarı; varış noktası mı? O da artık gelecek yılın sunumuna kalır.

Ardından, geldi hükümetin göz bebeği şehir hastaneleri ilahisi: Sağlık sisteminin mermer ve camdan yapılmış tapınakları… Verimlilik, teknoloji ve maliyet aşımı burada el ele dolaşıyor. Günlük işletme maliyetlerinin, orta ölçekli bir Avrupa kliniğini bir ay boyunca çalıştırmaya yeteceği gibi küçük bir detaya ise hiç girilmedi. Ama bakanlığa göre bu rakamlar, büyük vizyondan dikkati uzaklaştırmamalıydı: Modernlik anıt ister; anıt da para— tercihen sürekli ve bol miktarda para.

Söz koruyucu sağlığa geldiğinde, ses tonu bir anda temkinli bir temenni havasına büründü. Evet, önleme önemliydi; evet, yatırım yapıyorlardı. Ama nasıl oluyorsa, Bakanlık bütçesinin yüzde 58’i hala hastanelere akıyordu; çünkü herkes bilir ki, hastalıkları tedavi etmek, önlemekten daima daha “görkemlidir”. Koruyucu sağlık kurdele kestirmez; hastaneler kestirir.

Ancak muhalefetin — başta CHP’den Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın — yanıtı, bambaşka bir tablo çizdi.

Bakanlığın sunumu politik bir motivasyon konuşması tadındayken;........

© Birgün