Trump'ın pantolonu...

Önümüzde bazı reklam, film ve etkinlik afişleri var. İlki, Çin sosyalist realizminin ünlü bir örneğine, 1961 tarihli The Red Detachment of Women (Kızıl Kadınlar Müfrezesi) adlı filme ait. 1930'da iğrenç bir toprak ağasının kölesi olarak yaşayan bir genç kızın Kızıl Kadınlar Müfrezesi'ne katılmasını, iç savaşta yer almasını ve nihayet ağayı öldürmesini anlatan filmin afişi, adına ve öyküsüne uygun bir biçemi yansıtıyor: Sağdan sola doğru hareket halindeki öfkeli bir kalabalığın ön saflarında, kızıl bayrağın altında yer alan kadınları görüyoruz.

İkincisi, 1955 tarihli bir Sovyet afişi: Fonun önemli bir bölümünü kaplayan Sovyet bayrağının önünde, elinde kalemle masa başında duran bir genç kadın görüyoruz. Masanın üstünde “Kalkınma Planı” yazan bir belge var. Afişin sol üst köşesinde “Milletvekili – Halkın hizmetkarı”, en alttaysa “Yaşasın Sovyet kadını!” yazıyor.

Üçüncüsü, 1 Mayıs 1979 için bir düzenlenmiş bir Filistin afişi: Başındaki geleneksel başlık Mescid-i Aksa'yı oluşturan ve ana tanrıça figürlerini andıran bir kadın, kollarında kadınlı-erkekli işçileri taşıyor. Afişin üst kısmında “1 Mayıs – Uluslararası İşçi Bayramı”, en alttaysa Ebu Ammar'dan (Yaser Arafat'ın halk arasındaki adı) alıntılanan “Devrim Bir silah ve İşçilerin kolları!” sözü var.

Bunlar, toplumsal mücadelede kadınların öne çıkarıldığı afişler. Bence en önemli özellikleri, 8 Mart gibi özel bir gün için yapılmamış olmalarında, yaşamın tüm alanlarında kadının rolü ve emeğini vurgulamalarında ortaya çıkıyor. Bu ve benzer binlerce afişte, çevrelerini kuşatmış kapitalist dünyaya karşı iyisiyle kötüsüyle........

© Birgün