Rublev’in bakışı |
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovsky’nin muhteşem filmi Andrei Rublev’de (1966), Ortaçağ’ın en ünlü ikon ressamı Andrei Rublev’in pagan Rus köylüleriyle karşılaştığı bir sahne vardır: Rublev ve arkadaşları taşrada yolculuk yaparken, günbatımında meşalelerle ilerleyen insanlar görürler. Rublev çırağı Toma’ya, hayretle “Cadıların Gecesi!” der, sonra da merak içinde onları takip etmeye başlar.
Pagan köylüler çırılçıplak soyunup kendilerini doğaya bırakır, şarkılar söyler ve sevişirler. Rublev olanları gizlice seyrederken, bir grup köylü tarafından yakalanıp bir direğe bağlanır. Adamlar Rublev’in Hristiyanlığıyla alay ederek uzaklaşırken, üzerinde sadece bir palto bulunan çıplak bir kadın çıkagelir. Rublev’e “Neden bize kötü davranıyorsunuz? Neden bizi ateşte yakmakla tehdit ediyorsunuz?” diye sorar. Rublev “Çırılçıplak dolaşmak ve yaptığınız diğer şeylerin hepsi günah” der.
Kadınla Rublev arasında şu konuşma geçer: “Bu herkesin seviştiği bir gece. Aşk günah mı yani?” / “Bir adamı böyle bağlamaya aşk mı diyorsunuz?” / “Ya askerleri ve rahipleri çağırıp bizi kendi dininize dönmeye zorlarsanız? Korkuyla yaşamak kolay mı sanıyorsunuz?” / “Korkuyorsunuz, çünkü aslında sevgisiz yaşıyorsunuz. Ya da bu kardeşçe değil de, vahşi ve günahkarca bir sevgi.” Kadın “Ne fark eder? Sevgi sevgidir” der, Rublev’e sarılıp öper. Ardından adamın bağlarını çözüp gitmesine izin verir.
Ertesi gün, Rublev ve arkadaşları nehirde kayıklarla uzaklaşırken, kıyıda atlı askerlerin pagan köylüleri kovalayıp ‘cezalandırmasına’ tanık olurlar.
Filmin “Hüküm Günü” başlıklı bir sonraki epizodunda, bu deneyimin Rublev’in bakışını nasıl değiştirdiğini, onu nasıl ‘daha insan’ yaptığını görürüz: Artık kıyametin, cehennemin ve cezaların değil, ilahi sevginin ve affediciliğin resmini yapmayı istemektedir.
∗∗∗
........