Geçtiğimiz hafta sonu bir grup Tıp doktoru ile birlikte Dersim’in Ovacık ilçesinde, Munzur Gözelerini ziyaret ettik. Gruptaki çoğu kişi, bu müstesna mekânı ilk kez görüyordu ve bu nedenle Munzur Gözeleri merak konusuydu. Gerçi gezi Dersim coğrafyasına dair sert askeri müdahale kararının alındığı 4 Mayıs 1937’nin yıldönümüne denk gelince, ‘politik kontrol ve gerilim’ daha net izlenebiliyordu ama yine de bir bahar gününde, yeryüzünün bu müstesna coğrafyasında, gözelerin gözleriyle buluşmak güzeldi.
Yıllar önce yaşlı bir Dersimli Munzur Gözelerini “Xızır’ın yeri” olarak nitelemişti. Tam da bu yüzden yüzyıllar boyu oraya yıkıcı bir duygu ile dokunmak, kötü ve tehlikeli bir girişim olarak algılanmıştı. Bu söylem aynı zamanda bu müstesna mekânı koruyan bir yasasız güç demekti. Zira Xızır’ın hatırasına saygı-itimat Dersim Alevilerinde çok güçlü bir inançtı. Fakat zaman içinde politik müdahalelerin konusu oldukça bu müstesna mekân türlü-kötü vakalara tanıklık etmiş ve öyküsü de giderek karmaşık hale gelmişti. 20. yüzyılın ilk yarısında bu coğrafyaya dışarıdan gelenler mekânı ‘Allah’ın millete bahşettiği bir güzellik’ olarak tarif etmişlerdi. Eh, millete bahşedildiğine ve milleti de onlar temsil ettiğine göre, mekâna her türlü müdahaleleri için yollar açılmıştı. Yegâne engel ‘yerliler’di.
∗∗∗
‘Yerlilik’, kolonyalist eğilime işaret........