Her şüpheli ölüm, adaleti sorgulatır
Polisiye romanlarında “intihar süsü vermek”, katilin cinayetini gizlemek için sıkça başvurulan bir yöntemdir. Kurbanın ölümü intihar gibi gösterilir, katil izini kaybettirir, soruşturma yanlış yönlendirilir. Okur, olayın bir cinayet olduğunu ancak dedektifin araştırması sonucu öğrenir. Bu, kurmacada kullanılan bir anlatı tekniğidir. Türkiye’de ise artık romanların konusu gerçeğin ta kendisi oldu.
Rojin Kabaiş 27 Eylül 2024’te kayboldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği öğrencisiydi. Diyarbakır’dan Van’a gelmiş, Van Gölü kıyısındaki Seyyid Fehim Arvasi Kız Öğrenci Yurdu’na yerleşmişti. 27 Eylül sabahı yurttan ayrıldı, göl kıyısına gitti ve bir daha dönmedi. 15 Ekim’de cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulundu.
O günden bu yana, Rojin’in şüpheli ölümü aydınlatılmadı. Otopsi ve adli inceleme tamamlanmadan çabucak “intihar” denildi. Van Valisi, aileye ambulansta “Rojin intihar etti, kabul edin” diyerek baskı yaptı. Yurt yönetimi aileyi geç bilgilendirdi; kamera kayıtlarının silindiği, arama çalışmalarının sınırlandırıldığı iddia edildi.
Tüm bu gelişmeler, soruşturmanın yönünü bulandırarak gerçeğin üzerinin “intihar süsüyle kapatılmaya çalışıldığı” yönünde ciddi kuşkular doğurdu.
Rojin’in babası, “Kızım öldürüldü, intihar etmedi” diyerek sesini her yere duyurmaya çalıştı. Rojin’in cesedinden alınan numuneler İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. 1........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein