İtaatsiz tutsaklara teşekkür

İktidar karşıtlığının iki hali var: İktidarı ele geçirmek için karşıtlık ve iktidar olma halinin kendisine karşıtlık. İktidara yönelik her karşı çıkış içinde bu iki imkânı barındırır. Maddenin bir halde dururken, bir halden diğerine geçerken diğer her halini de içinde potansiyel olarak taşıması gibi. Suyun sıvı haldeyken içinde buharın ve buzun imkânını, çelişkisini de içermesi gibi. Su sıvı, buz ya da buhar olsa da, o hep sudur aslında ya, iktidar karşıtlığı da benzer bir haldir. İktidar var olduğu sürece karşıt, taraf ya da bizatihi iktidarın kendisi olmak iktidarın varoluşuna pek de etki etmez.

İktidar karşıtlığının bir hali bilindik “büyüme”, “olgunlaşma” dediğimiz süreçtir. Kendi istek ve özlemlerini gerçekleştirmenin önünde iktidarı engel olarak görenin karşıtlığı. Evladın, “babanın yasası”na karşı çıkması gibi. Kimi zaman isyan ederek, kimi zaman bekleyip doğru zamanı kollayarak, babanın gücünü alt etmeye çalışma gayreti. Hayal, bir gün iktidarın ele geçirileceği ve “doğru” kullanılacağıdır. Babamın hatalarına düşmeyeceğim, ben evlatlarımı “özgür” yetiştireceğim umuduna tutunan bir karşıtlık. Kimi zaman ona isyan ederek kimi zamansa koyduğu kurallara uyarak, onun izin verdiği yolu takip ederek iktidarı ele geçirme çabası. Bu halde iktidarın kendisi bizatihi büyülü bir amaçtır. Ancak o güce sahip olunca arzularını gerçekleştirilebileceği yanılsaması ile biçimlenen tahtı ele geçirme çabası.

∗∗∗

İktidar, tahtı ele geçirmek isteyenleri, tahtın kendisini sorgulayanlardan daha çok sever. Yaramaz çocukların daha çok sevilmesi, bekârken “çapkın” olanların “aman iyi evlenince gözü dışarda olmaz” diye desteklenmesi, bazı disiplinsiz........

© Birgün