Hazır hakikat endüstrisi |
Kıtlık toplumu çok gerilerde kaldı, artık vitrinler son moda hakikatlerle dolup taşıyor. Hakikatlerin pıtrak gibi çoğaldığı hakikat-sonrası çağdayız ve neye inanıp neye inanmayacağımız konusunda kararsızız. Kısa bir süre hakikat olan, çok geçmeden yerini bir başkasına bırakıyor. Vitrin vitrin dolaşmak, beğendiğiniz bir hakikati tezgahtardan isteyip giyinme odasında denemek, üstünüze olmadıysa bir boy büyüğünü ya da küçüğünü istemek ve aynı işlemi biteviye tekrarlamak. Çok yorucu. İnsan, üniforma gibi üzerine geçireceği tek hakikatin olduğu zamanları özlemiyor değil, artık hakikatlerden hakikat beğenmek zorundayız. Vitrin ışıkları altında albenili görünen hakikatler gün ışığına çıktıklarında tüm cazibelerini yitirip süflileşiyor. Tıpkı fast-food, fast-fashion’da olduğu gibi, hakikatlerin de hızla tüketildiği fast-hakikat çağında yaşıyoruz. Belediyelerin hakikat toplama kutuları, kullanılıp atılmış hakikatlerle dolu. TV ekranlarında durmadan yeni hakikatler pazarlanıyor ve hakikatlerin satın alınıp alınmayacağı konusunda uzmanlar uzun uzadıya tartışıyor. Kimi tüketici modaya çok düşkün, yeni hakikatleri yakından takip ediyor, çıkar çıkmaz hemen satın alıp sırtına geçiyor. Kimisi ise vintage hakikatlerin peşinde, şehrin eskicilerini dolaşıyor.
Hazır hakikat endüstrisi geliştiğinden beri artık hiç kimse kendi hakikatini kendisi dikmiyor. Hakikatler hazır........