2024’ün en önemli siyasal başlıklarından biri şüphesiz ki tasarruf tedbirleri. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzasını taşıyan ve kamuoyunda “Şimşek Programı” olarak da ifade edilen “önlemler paketi”nin ekonomik krizle mücadele kapsamında devreye sokulduğu iddia edilse de etkilerinin çok daha geniş olacağı herkesin malumu. Ücret artışları kısıtlanıyor, sosyal hizmetler kesiliyor, kamusal varlıklar ya özelleştiriliyor, satılıyor… Programın kamu harcamalarını kısarak mali disiplin sağlamak, enflasyonu kontrol altına almak ve dış borç yükünü hafifletmek gibi hedeflerinin aksine esasen sermayedarların zenginliğine zenginlik kattıkları “ekonomik krizin” faturasını emekçilere ve geniş halk kesimlerine kesildiği görünüyor.
Dolayısıyla emeğiyle geçinenlerin yaşam standartlarında veya gelirlerinde hissedilir bir gerilemeyi derinleştirmesi kaçınılmaz görünüyor. Nitekim şimdiden eğitimden, sosyal güvenliğe, tarıma… olumsuz etkilerinin hissedilmediği alan ve kesim neredeyse kalmadı. Bu şekilde devam ettiği müddetçe toplumsal yapıyı yoksullar aleyhine kalıcı biçimde dönüştürücü sonuçlar doğurmaya gebe olduğu da ortada. Bunun bir örneğini kırsal alanlar ve eğitim kesişiminde taşımalı eğitimin sonlandırılması bağlamında ele alabiliriz.
∗∗∗
Yaklaşık bir ay kadar önce Hacer Foggo yazısıyla dikkatimizi........