Birleşik muhalefet bizim köye gelirse!

Türkiye tarihinin belki de en önemli kırılma noktasına giderken sol ve muhalefet hareketinin direncinin mevcut gerici rejimi değiştirecek bir güce dönüşmesinin nasıl mümkün olabileceği en önemli tartışma konusu olarak öne çıkıyor.

SOL Parti 3.Olağan Konferansı da “Büyük Ortadoğu bataklığı içinde sürüklene sürüklene kurulan bu gerici rejimin şimdi ABD’nin yeni Ortadoğu planları içinde etnik ve mezhepsel kimlikler temelinde kalıcılaştırılması girişimini” engellemeyi öncelikli hedef olarak belirledi. Bunu başarmanın yolu olarak da mevcut muhalefet birikimlerinin, tüm direnme güçlerinin ve toplumsal inisiyatiflerin “birleşik bir muhalefet anlayışı” doğrultusunda mücadelelerinin ve örgütlenmelerin geliştirilmesini önüne tarihsel bir sorumluluk olarak koydu.

Bu sorular SOL Parti’nin soruları ve arayışı olmanın ötesinde, 19 Mart’tan önce ve sonra direnen ve bu rejimden kurtulmak isteyen milyonların umutlarıyla birlikte kaygılarının da bir ifadesi olan, ortak bir soru!

Tarsus’ta SOL Parti’nin Zonguldak’tan Lüleburgaz’a, Aksihar’dan Kemalpaşa’ya büyük şehirlerden Anadolu’nun kasabalarına uzanan halk yürüyüşleri 12 Ekim Pazar günü Tarsus’ta sürecek. Yürüyüş öncesinde Tarsus’un köylerinde ve mahallelerinden gerçekleşen sohbetlerde, köklü devrimci birikimleri olan ve halen önemli muhalefet potansiyellerine sahip noktalardaki tartışmalarda, öne çıkan kimi soru ve tespitler mutlaka üzerinde düşünülmeye hak ediyor. O sohbetlerde dinlediklerimizden ve tartıştıklarımızdan hareketle bazı notları........

© Birgün