Hep Erdoğan, her zaman Erdoğan

Kurucularının yanısıra parti yönetiminde, AKP kabinelerinde göre yapanların büyük bölümünün bugün siyaset sahnesinden silinip gittiği, değişmez tek ismin Erdoğan olduğu bir parti AKP…

Halk desteğinin azaldığı, yıpranma sürecinin iktidarı kaybetme riskini güçlendirdiği, söylemlerinin inandırıcılığını yitirdiği, krizlerle baş etmenin her güçlendiği dönemde, vitrinde değişiklik yaparak yol alma sanatının ustalarından biri oldu Erdoğan. ‘Kardeşim’ dediği siyasetçilerden bile kolaylıkla vazgeçebildiği, başbakanlık koltuğu dâhil önemli icrai görevleri rahatlıkla teslim ettiği yol arkadaşlarından büyük bölümünden kolaylıkla vazgeçebildiğinin örnekleri ile dolu Erdoğan’ın siyaset yolculuğu…

Liyakat tartışmaları, hanedan görüntüsü verme suçlamalarını göğüsleme cesaretini göstererek ülkenin en önemli bakanlığını teslim ettiği damadının bile üstünü “fatura kesme” söz konusu olduğunda kolaylıkla çizebildiğini biliyoruz.

AKP’nin 2002’de başlayan siyasi tarihinin önemli kırılma noktaları oldu. Genel seçime göre oylarının 9 puan gerilediği 2009 yerel seçimleri, tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamadığı 2015 genel seçimleri ve ikinci parti konumuna gerilediği 31 Mart 2024 yerel seçimleri ilk akla gelenler. AKP için iktidarı kaybetme riskinin en görünür olduğu gün, 31 Mart 2024. AKP için iktidarı kaybetme riskinin en görünür olduğu gün, 31 Mart 2024.

Daha önceki riskli süreçlerden iktidarını bazen talepleri karşılayarak bazen de ülkeyi yangın yerine çevirme pahasına çıkmayı başaran AKP, ilk kez şimdi yerel seçim sonuçlarının uyarının ötesinde anlamlar taşıdığını, oy desteğinin Erdoğan’ın deyimiyle “güneş karşısındaki buz gibi eridiğini” görüyor… Bu gidişata “dur” diyebilmek için denenen “yumuşama” sürecinden sonuç alamayan Erdoğan’ın elindeki ikinci enstrüman sermaye yanlısı, despotik, gerici politikalardan vazgeçmesi… Bu da mümkün........

© Birgün