Olimpiyattaki başarısızlığın algoritması ve integralsizlik

Sporun bilim ile ilişkisini inceleyeceksek öncesinde sporun felsefeyle ilişkisine bakmak gerekir. Spor felsefesi, bir spor metafiziğidir. Spor bilimleri başta olmak üzere, spor üstüne ortaya koyulmuş teknik, felsefi hatta mitolojik bütün bilgilerden hareketle spor kavramını, spor kavramında dile gelen gerçekleri açıklama ve kavramın anlamında derinleşme çabasıdır. Burada öncelikle spor kavramı çözümlenir ve ortaya çıkan bütün öğeler; beden, hareket, performans, yarışma, yenme, yenilme ve diğer kavramlar üzerinde aynı tavırla durulur (Erdemli, 2008, s.25)

Spor felsefesinden uzak kalmak, bilimi reddederek dejenere olmuş sportif kalıp ve sloganlara göre şartlanmış sporcu, antrenör, yönetici, başkan, taraftar ve medyaya mahkûm olmak demektir.

Spor felsefesi ile spor kültürü arasında karşılıklı bir bağ vardır. Spor felsefesi için olgunlaşmış bir spor kültürü gerekir. Spor kültürünün gelişmesi ve etkin hale gelmesi için bu zorunluluktur. Bu nedenle, spor kültürü içinde var olan unsurlar hakkında geçerli ve gerçek bilgiye ulaşmak için spor felsefesinden yararlanmak gerekir. Çünkü kültür çevresi, evrensel kodlardaki sportif tutumların oluşmasında önemlidir. Eğer olimpiyatlarda altın madalya kazanamayıp 64. sırada kalıyorsak; bir öz eleştiriden önce sporun ülke içindeki konumunu ve kullanış şeklini iyi analiz etmek gerekir.

∗∗∗

Temel dayanak olmasına rağmen sadece kültür üzerinden değerlendirmek eksik kalır. Mevcut durumu analiz ederken, başarısızlığın kurumsal yapısının; küresel ölçekteki kültür arasındaki çelişkisi ile, bilimin ülkede eğitim içinde kullanılış şeklini açıklığa kavuşturmak gerek.

Bilim ve eğitim derken, biraz da ‘ironi’ yaparak algoritma integral üzerinden örnekleme yapmaya çalışacağım. Algoritmalar bir sistem bütünüdür. Soru ve cevabını arama yönergeleridir. Bir problemin çözümünün veya belirlenen amaca nasıl ulaşılacağının anlatıldığı yoldur. Bu ifadeden anlaşılacağı üzere algoritma bir sonuç değil sonuca götüren yoldur.

Algoritma........

© Birgün