menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sabah’ın, kuruluş yıldönümü uyanıklığı

30 7
yesterday

Sabah gazetesi, 22 Nisan 1985’te kurulmuştu. O günden beri de her 22 Nisan’da kuruluş yıldönümünü kutluyordu.

Bu yıl da 22 Nisan’da Genel Yayın Yönetmeni ve çalışanlar pasta kestiler; ertesi gün de gazetede “40. yaş kutlaması” başlığıyla haber yayımlandı. Haberin altında da AKP’li Ömer Çelik, Hüseyin Yayman, Şebnem Bursalı’nın kutlama mesajları yer alıyordu.

Fakat nasıl olduysa bu yıl 30 Kasım’da gazetenin kuruluşunu bir kez daha kutlamaya karar verdiler! “İyi ki varsın Sabah” sürmanşetinde, siyaset, iş, sanat ve spor dünyasından Sabah’a kutlama mesajları yağdığını” duyurdu. Hatta Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak da Sabah, sanki 22 Nisan değil de 30 Kasım’da kurulmuş gibi, eklerden birinde “Sabah, bugün 40. yaşını kutlarken…” diye yazdı.

O gün gazeteyle birlikte dağıtılan ve “40. yaş özel ekleri tarihe önemli not düşecek” denen özel ekler 192 sayfaydı. Ekonomi, yaşam-sağlık-spor, sanayi-üretim, teknoloji-inovasyon, yerel yönetimler ve Sabah konulu altı özel ekte ilan ve reklamlar yazılardan daha geniş yer kaplıyordu.

Üşenmedim, eklerin sayfalarını taradım. Aralarında Cengiz, Tosyalı, Kalyon’dan Limak, Zorlu, Halkbank, Borsa İstanbul, Emlak Konut, Ziraat Bankası’nın da olduğu onlarca şirket ve kamu kuruluşu, tam sayfa ilanlar vererek Sabah’ın 40. kuruluş yıldönümünü kutlamışlardı. Kaba bir hesapla 192 sayfanın 98 sayfası tamamen ilan ve reklamlarla kaplıydı.

Anlaşılan Sabah, 40. yıl ekleri ile iyi para kazandı. Son yıllarda her ay en az bir iki “zirve” düzenleyerek sponsorluklardan gelir elde eden Turkuvaz Medya, şimdi de “yaş günü ekleri”ni yeni bir finansman sağlama yöntemi haline getirmiş görünüyor.

Yoksa bir gazete neden bir yılda iki kez kuruluş yıldönümü kutlasın? Ancak bunu okurlarına da söyleseler hiç olmazsa kandırmamış olurlardı. Yılda iki kez “doğum günü” kutlayıp reklam toplama yöntemini ATV, A Haber, Takvim ve Fotomaç’ta da uygularlarsa hiç şaşırmayacağım.

∗∗∗

GDH Dijital sitesinin “Ali Mahir Başarır’ın makam aracı otel sahibinde çıktı” başlıklı haberinde, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın “kendi adına kayıtlı milletvekili çakarlı lüks aracını” bir arkadaşının kullandığı belirtiliyordu.

Bir milletvekilinin kendisine tanınan bir ayrıcalığı başkasına vermesinin haber değeri olduğu doğru. Ancak burada kalmadı mesele. Sonraki haberlerde, polisin Başarır’ın aracını kullanırken yakaladığı iş insanı Mehmet Hazım Giray’ın "tehdit, yaralama ve polise direnme suçlarından kaydı olduğu” vurgulandı. Sabah’ın haberinde Giray’ın “suç örgütleriyle iltisakı olduğu” öne sürüldü; Başarır ile Giray arasında kirli bir ilişki olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı.

Başarır da arkadaşının “iltisak” ve “suç kaydı” olduğu iddiasını reddetmekle kalmayıp, CHP kurultayında Uğur Dündar ile canlı yayındayken, GDH’de haberi yazan muhabir Sema Kızılarslan için “Hemen savcının gözaltına alması lazım onu” dedi. Muhalif gazetecilerin gözaltına alınmasına karşı çıkan partinin yöneticisi olan Başarır’ın bir gazetecinin gözaltına alınmasını istemesi büyük çelişki, büyük yanlış. Haberin karşılığı gazeteciye gözaltı olamaz.

Ayrıca “Çoğu iktidar milletvekili işadamlarına, organize suç örgütlerine onun plakasını veriyor” iddiasında bulunan Başarır, gazeteciler Ahmet Hakan, Ferhat Murat, Candaş Tolga Işık ve Hadi Özışık ile hukukçu Serkan Toper’in de “çakarlı araç” kullandıklarını öne sürdü.

İktidar medyası, Başarır’ın “çakar”lı gazetecilerle ilgili iddiasını haber bile yapmadı. Başarır’ın “çakar” kullandıklarını öne sürdüğü gazetecilerden -Ferhat Murat dışında- itiraz da gelmedi. İktidar yanlısı olunca iktidar nimetlerinden yararlanmayı kendilerine hak görüyor olabilirler, ama gazetecilik böylesine ayrıcalıklarla yürütülemez.

∗∗∗

Sözcü TV’deki........

© Birgün