menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya sermayenin bir çözümü: Jeo-mühendislik

11 10
latest

Son dönemlerde gerek milyarder sınıfında, gerekse bazı çevreci organizasyonlarda fosil yakıtlara bağlı çevresel etkileri geri çevirebilecek tekno-çözümler, tüm gezegeni ya da iklim rejimini manipüle etmeye dayalı jeo-mühendislik projeleri gündeme getiriliyor. Dünya Enerji Ajansı’nın Net Sıfır Senaryoları dahil olmak üzere, kimi uluslararası kurumların ve enstitülerin de raporlarına girmekte olan bu öneriler, teknolojinin gücü ve insan yaşamı- hatta bir bütün olarak yeryüzü üzerindeki yaşam- üzerinde yaratmış olduğu aşikâr etki düşünüldüğünde ilgi çekici olmakla birlikte, daha genel bir toplumsallık içerisinde değerlendirilmek zorunda. Teknoloji-toplum ilişkisi üzerine verimli düşünceler sağlayabilecek bu tartışma hattını not edip, şu pragmatik soruya odaklanalım; var olduğu haliyle, tartışılmakta olan bu projeler iklim krizine çözüm olabilirler mi?

Jeo-mühendislik düşüncesi, insan temelli hızlı iklim değişikliğinin ilk fark edilmeye başlandığı 1960’lı yıllara kadar gidiyor. O dönem SSCB’nin önde gelen iklimbilimcisi olan Mikhail Budyko, bu değişimleri ilk fark eden ve 1974’te bir jeo-mühendislik çözümü öneren kişi olmuştur. Budyko’nun önerisi, yüksekten uçan uçaklar vasıtasıyla stratosfere sülfür parçaları salarak, volkanik aksiyonu taklit etmek, ve bu vasıtayla güneş ışınımını absorbe edecek bir bariyer oluşturmaktı.

1977 yılında İtalyan fizikçi Cesare Marchetti’nin enerji santrallerinin CO2 salınımlarını borulama vasıtasıyla okyanusun derinliklerinde tecrit etmek önerisini ortaya atmasıyla "jeo-mühendislik" terimi de kullanılmaya başlandı.

Bu iki öncü öneri, aslında tüm jeo-mühendislik........

© Birgün