Siyasetin suçlaştırılması |
“Lawfare” kavramı üzerine olan “Bir silah olarak hukuk ya da hukukla savaşmak” yazım, çağrıştırdıkları nedeniyle epeyce ilgi çekti. M. Yetkin kavramı Türkçeleştirme çabalarından söz ederken T. Şirin’in “davarebe” önerisine karşı “yargıharp”i önerdi. Ö. Uyanık’ın da 2021’de Independent Türkçe’de yayınlanmış “Siyasete karşı bir savaş aracı olarak hukuk: Lawfare” başlıklı kapsamlı bir yazısı var.
Bugün, bir devam yazısı olarak Arjantinli üç hukukçu akademisyen Zaffaroni, Caamaño ve Weis’ın Lawfare: Küresel Güney’de Demokratik Siyasetin Suçlaştırılması (2023) kitabından söz edeceğim.
Üç hukukçu akademisyen, dört bölümden oluşan kitabın ilk üç bölümünde; Ceza Hukukunun Yıkımı, Ceza Usul Hukukunun Yıkımı, Kriminolojinin Yıkımı başlıkları altında hukuki/akademik bir tartışma yaparken, Bazı Örnek Lawfare Vakaları başlıklı dördüncü bölümde özellikle Brezilya’yı irdeliyorlar.
Yazarlar, hukukçu akademisyenleri “sözde apolitik fildişi kulelerinden” çıkıp halka hizmete çağırıyorlar. “Sadece güçlü ve dikkatli bir toplumun manipülasyona karşı bizi koruyabileceğini biliyoruz” diyor ve “kitabın aslında tek bir amacı var: dikkat kesilmemiz, çünkü tarih halk tarafından yazılır.” diye ekliyorlar.
Brezilya ve Lula, en çarpıcı “lawfare” ve........