12 yıl sonra gelen seferin mesajları

Bir ay önce, 4 Mart, “Çemberi tamamlamak üzereyiz” diyerek operasyon sinyali verdiği Irak’a çıkarma yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, irili ufaklı 26 anlaşmayla döndü. Bolca “güvenlik ve iş birliği’’ mesajlarının verildiği Bağdat-Erbil seferinde imzalanan bu anlaşmaların çoğu şişirme yani dolgu olsa da jeopolitik koşulların yarattığı “iklim”i fırsata çevirmek isteyen Erdoğan’ın, Bağdat seferinin ekonomik, politik, askeri boyutları var.

Ortadoğu yangın topuna dönerken dört yıllık Biden yönetimi döneminde ilk kez Beyaz Saray’da ağırlanacak olan Erdoğan, 16 Mayıs’taki Washington ziyareti öncesine denk gelen 24 saatlik bu ziyaretin Türkiye-Irak ilişkilerinde ‘‘yeni bir dönüm noktası’’ olacağı inancında. Gelişmelerin Erdoğan’ın dilediği şekilde olması için pek çok parametrenin bir arada vuku bulması gerekiyor. Bir niyetle veya geziyle pratiğe dönüşebilecek basitlikte değil Irak’taki denklem.

PLANLAR VE OYUNLAR

Erdoğan’ın 12 yıl aradan sonra yaptığı Bağdat ve Erbil seferleri vesilesiyle gözlerin bir kez daha çevrildiği Irak, çok katmanlı sorunlar silsilesiyle çevrili. Oyun içinde oyun, hesap içinde hesap var. Küresel, bölgesel, yerel oyuncuların alan tutmaya çalıştığı bu zorlu coğrafyadaki çok aktörlü hesaplaşmada atılan her adım bir diğerini etkiliyor.

İran ve ABD’nin hesaplaşmasının yanında Türkiye de Irak’ta askeri, siyasi, ekonomik hesaplar içerisinde. Bunu açıkça da dillendirmekten beis görmediği gibi kapalı kapılar ardında da türlü araçlarla bu niyetini uygulamaya çalışıyor. Suriye üzerinden Ortadoğu’ya açılma planı duvara çarpan AKP iktidarı için Irak ve özellikle de Erbil önemli bir sıçrama tahtası. Türkiye, Irak ve Erbil’deki Kürt Yönetimi arasında son dönemlerde artan diplomasi trafiği, peş peşe yapılan görüşmeler, özel zirveler Ortadoğu’da hayata geçirilmeye çalışılan yeni sürecin işaretleri.

Bir süredir dillendirdiği Irak operasyonunu saklı tutan Ankara’nın Irak üzerindeki nüfuz arayışı da Bağdat’tan Erbil’e, Haşdi Şabi’den KYB ve KDP’ye, İran’da ABD’ye tüm aktörler tarafından yakından takip ediliyor. Her aktör pozisyon alma yarışında.

NE MESAJLAR VERİLDİ?

Erbil’den konuştuğumuz Kürt kaynaklar ziyaretin sonuçlarının şişirildiğini, imzalanan 26 anlaşmanın çoğunun abartılı, bazılarının da sembolik olduğu görüşünde. Hem Erdoğan hem de Sudani yönetimlerinin böyle bir anlaşmaya ve propagandaya muhtaç olduğunu ileri sürüyorlar. Kaynaklarımıza göre, birisi seçimde büyük bir hezimete uğradı diğeri ise kendini bir genel seçime hazırlıyor. Onun için de ikisi de böyle bir hayali başarıya muhtaç. Kürt kaynaklara göre, “Erdoğan Erbil ziyaretiyle Kürt tarafına birkaç mesaj vermek istedi. Biri, AKP içerisindeki Kürt ve muhafazakâr damara “Ben Kürtlerin düşmanı değilim, sadece PKK’nin düşmanıyım. Barzani’nin yanına gittim, aramız çok iyidir, bakın beni ahım şahım ağırladılar” gibi bir mesaj vermek. İkinci tarafı ise “Bak İran yapıyor eğer benimle anlaşamazsanız ben de Kürt kartını Sünni kartını ve Türkmen kartını size karşı kullanırım” demek.”

YENİ DÖNÜM NOKTASI MI?

İrili ufaklı pek çok anlaşma bir tarafa bırakılacak olursa, ziyaretin en dikkat çekici noktası Kalkınma Yolu mutabakatı ve “stratejik işbirliği” anlaşması.

1- Kalkınma Yolu........

© Birgün