Asgari ücret tartışmaları ve net ücret gerçeği

Ülkemizde asgari ücret tartışmaları bu yıl erken başladı. Çalışan kesim, yılbaşında açıklanan asgari ücretin, yılın ortasına gelinmeden enflasyon nedeniyle ciddi oranda kayba uğraması nedeniyle, öncelikle bu kayıplarının giderilmesini istiyor. Ardından konunun 2026 için hedeflenen enflasyon oranında değil, gerçekçi bir yaklaşımla ele alınmasını bekliyor.

Gerçekler çok net: 2024 yılı enflasyonu yüzde 44,38 (resmi) olarak gerçekleşti. Buna karşılık 2025 yılı için asgari ücrette yapılan artış yüzde 30 ile sınırlı kaldı. Yıl ortasında ise asgari ücrete herhangi bir artış yapılmadı. Bu fark, çalışanların yılın ortasına gelinmeden dahi alım gücünde ciddi kayıpların yaşadığını gösteriyor. Dolayısıyla ücretlerin durumu yalnızca rakamlarla değil, çalışanların yaşam standardını etkileyen vergi ve fon yükleri ile birlikte, enflasyon etkisi de dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Türkiye’de bir çalışanın eline geçen net ücret, işverene olan toplam maliyetin çok altında kalıyor. Sosyal güvenlik primleri, işsizlik sigortası primleri, gelir vergisi ve damga vergisi, çalışanların net ücretini ciddi şekilde etkiliyor.

• Asgari ücretli çalışanlar asgari ücret istisnası sayesinde gelir vergisi ödemiyor (Türkiye'de asgari ücretin gelir vergisinden tamamen muaf tutulması uygulaması, 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir).

• Asgari ücretin üzerinde kazananlar, vergi matrahından asgari ücret tutarı düşüldükten sonra kalan üzerinden gelir vergisine tabi oluyor.

Net ücretin brüte oranı şöyle:

Asgari ücretliler brütlerinin …’ini alırken 30.000 TL brüt kazanan bir çalışan net olarak yaklaşık........

© Birgün