Korkut Boratav
Onunla bir merdivende karşılaştık, bir mühendis odasının giriş bölümü olmalı, beraber yukarı çıktık, elinde her zamanki gibi kitaplar, dosyalar. Yüzünde o kamil ifade, gözleri sıcacık. Birleşik Haziran Hareketi diye bir adım atılmıştı. Gezi’den kalan artı ürünün bir yerlerde toplanması hedefleniyordu.
Birden, "babam yazdıklarını görseydi, eline bir makas alır, keser, arşiv yapardı" deyiverdi. BirGün’e yazdığım edebiyat yazılarından söz ediyordu. Belli ki okuyordu. Korkut Boratav’dan da değil, babasından onore olmak, ağır iş.
∗∗∗
Şu yazıyı yazarken, hemen karşımdaki kitaplıkta kitapları duruyor. "Türkiye’de Devletçilik" eseri en başta. Şu son yıllarda halk olarak kaybettiğimiz en önemli şey devlet değil midir? Hastanelerde tedavi parasını ödeyemeyenler, ilkokulda bir öğün yemek bulamayanlar, kampüste karnını doyuramayanlar...
"Sosyal devlet"i yitirdik biz, çünkü toplumun ürettiği tüm değerleri cebe atmak isteyenler, onu son kırk yılda, ağır ağır ortadan kaldırdılar (Belki 1990’larda Reha Muhtar’ın o ünlü jeneriğiyle başlamıştı hikâye: "Nerde bu devlet?"). Devlet artık sadece savcı, hakim, yargılama........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein