10 maddede asgari ücret

Göstermelik asgari ücret görüşmeleri başladı. Türk-İş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu gerçek anlamda adil ve demokratik bir yapıya kavuşturulana kadar çalışmalara katılmayacağını açıkladı. Katılmama gerekçelerini ve önerilerini bir dosya halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na iletti. Buraya kadar iyi güzel de üyelerinin üretimden gelen gücünü nasıl seferber edeceğine, ne tür bir eylem takvimi öngördüğüne ilişkin bir bilgilendirme yapılmadı. Sendikaların “küstüm, oynamıyorum” demek için değil; işçiler adına mücadele etmek, direnmek amacıyla var olduklarını akıldan çıkarmamaları gerekir.

Emek kesiminin bu süreçte mücadelesine destek vermek, taleplerinin belirlenmesine katkıda bulunmak amacıyla asgari ücrete ilişkin görüşlerimizi aşağıda 10 maddede topladık:

1) Asgari ücret istisnai durumlarda uygulanan bir ücret gibi düşünülmelidir. En düşük becerili, en az deneyimli, en hafif işlerde çalışanlara yapılan bir ödeme şeklinde… Türkiye’de asgari ücret neredeyse ortalama ücret haline geldiğine göre, düzeyi belirlenirken Uluslararası Çalışma Örgütü’nün “yaşanabilecek ücret” kavramı temel alınmalıdır. Bu çerçevede ele alındığında emekçinin gıda yanında barınma, sağlık, eğitim, ulaşım ve giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmelidir.

2) Kamuoyunda asgari ücretin hesaplanmasında kullanılan tüketici enflasyonu (TÜFE) başta gelmek üzere resmi istatistiklere güven yok. Ayrıca bazı illerde enflasyon sistematik biçimde manşet enflasyonun üzerinde seyrediyor. Örneğin Kasım 2025 itibarıyla son 12 ayın enflasyonu İstanbul Ticaret Odası’na göre yüzde 36,01 ile yüzde 31,07’lik TUİK enflasyonunun 5 puan üzerinde. Orta Vadeli Program’da (OVP) 2026 yıl sonu enflasyonu yüzde 16 hedeflenirken IMF’nin tahmini bile yüzde 22’dir. En son açıklanan, Kasım 2025 reel sektörün 12 ay sonrası enflasyon beklentisi ise yüzde 35,70’dir. Bu kesim mal ve hizmetlere fiyat tayin edici pozisyonda bulunduğu için beklentileri özel önem taşır. Ayrıca geçtiğimiz yıl asgari ücret belirlenirken 2025 resmi enflasyon tahmini yüzde 21’di. Yılın yüzde 30-31 gibi bir oranla kapanacağı bilindiğine göre ücretlilerin 10 puan bir alacağı vardır. Bu nedenlerle iktidar temsilcilerinin sürekli telkin ettiği, beklenen enflasyona göre ücret belirlenmesinin adil olmamasının yanı sıra, hiçbir objektif dayanağı da bulunmuyor. 2026 asgari ücretinde yukarıda sözünü ettiğimiz tüm etmenlerin göz önüne alınması gerekiyor.

3) Asgari ücret dahil, emeklilerinin, kamu çalışanlarının maaş artışları konuşulurken hep yıl sonu tüketici enflasyonu referans alınıyor. Halbuki yurttaş yıl boyu ortalama enflasyona muhatap oluyor. Enflasyonun düşme eğilimine girdiği bir süreçte, aritmetiksel olarak ortalama enflasyon hep yıl sonunun üzerindedir. Nitekim en son açıklanan verilerle Kasım 2025’te ortalama enflasyon yüzde 35,91 iken, 12 aylık enflasyon yüzde 31,07’dir. Yani 5 puanlık bir fark söz konusudur. OVP’de de 2026 yıl sonu enflasyonu yüzde 16 hedeflenirken GSYH deflatör artışı yüzde 19,7 ile bundan 3,7 puan daha yüksektir. Öyleyse rahatlıkla asgari ücret hesaplamasında ortalama enflasyon temel alınmalıdır........

© Birgün