menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

10 maddede altının dramatik yükselişi

56 26
14.10.2025

Altının onsunun 4 bin doları aşmasıyla birlikte, “daha nereye kadar?” sorusu sorulmaya başlandı. Yatırım bankası Goldman Sachs yıl sonuna kadar 4 bin 900 doların görülebileceği öngörüsünde bulundu. 1971’de Nixon Şoku olarak hatırlanan hamleyle ABD her 35 dolar getirene 1 ons altın verme vaadinden vazgeçtiğini açıklamış, böylelikle Bretton Woods sisteminin tabutuna son çivi çakılmıştı. Gelgelelim petrol şokları, yaşanan yüksek enflasyon derken 70’li yıllarda altın “güvenli liman” olarak cazibesini korumuş, 1980’e kadar yükselişini sürdürmüştü. Ancak 80’li yıllarda yüksek faiz, sıkı para politikası uygulamasıyla altın “fetret devrine” girmiş, 21.Yüzyıla kadar uzun süre durgunluktan çıkamamıştı.

Dünyada yaşanan kötü zamanların, tam da altın yatırımcılarının yüzünün güldüğü kavşaklar olması gibi kapitalizmin çarpık bir gerçeği var. Nitekim altın 1000 dolar eşiğini 2007-2008 Küresel Finansal Krizi’nde, 2 bin doları Covid pandemisinde, 3 bin doları Trump’ın gümrük vergilerini açıklamasının arifesinde aştı. Sonrasında 6 ay gibi kısa bir sürede ise 4 bin doları gördü. Altın nakit para kadar likit değilse de onun bir değişim ve saklama aracı olma, bir hesap birimi niteliği taşıma gibi tekmil özelliklerine sahiptir. Tüm dünyada işlem gören, bir hisse senedi veya tahvil gibi alınıp satılan, doğrudan bir getirisi olmasa da sermaye kazancı sağlama dürtüsüyle tılsımını koruyan bir kıymetli madendir.

Peki bu keskin yükseliş hangi nedenlerden kaynaklandı? Herkesin yanıt aradığı bu çetrefilli soruya kestirmeden bicevap üretmenin zorluğundan hareketle, aşağıdaki 10 maddeyle bir yanıt bulmaya çalışacağız.

1) Kapitalist küreselleşme sürecinde uygulanan neoliberal politikalarla bütün ülkelerde gelir ve servet uçurumları daha da derinleşti. Dünyanın en zengin yüzde 1’inin minimum serveti 13,7 milyon dolar. Bu kitle parasını farklı varlık grupları arasında paylaştırıyor. Bu portföy çeşitlendirmesinden altın da payını alıyor. Arzı çok yavaş artan, buna karşın talebi hızla ivmelenen her emtia gibi altın da uzun vadede yükselme eğilimi taşıyor. Altın piyasasının büyüklüğü, küresel hisse senedi piyasasının 200’de 1’i, tahvil piyasasının yüzde 1’i civarında seyrediyor. Özellikle emeklilik fonu, sigorta fonu gibi kurumsal yatırımcıların portföylerinde sınırlı bir oranda bile altına yer vermeye başlamaları fiyatları yukarı taşıyor.

2) 2022’de Ukrayna’yı işgali sonrası, bilindiği gibi ABD Rusya’nın finansal varlıklarını dondurdu. ABD ile Çin arasındaki küresel hegemonya mücadelesinin........

© Birgün