Ey genç!

Ey genç diye başlık attığıma ve söze başladığıma bakma, sakın bana kulak verme, öğütlerimi dinleme, kendi bildiğini yap, bildiğini oku, başına buyruk ol, hatta şu bu, şapka başlık vesair filan da takma, özgür fikir özgür kafada bulunur ya da açık fikir açık kafada bulunur, hem bunları takmazsan şah, sultan, başkan, padişah, halife, kral filan da takmazsın!

Öğüt falan diye okuma birazdan yazacaklarımı da, günün ‘mana ve ehemmiyetini haiz’, Türkçesiyle ‘anlam ve önemine uygun’ 19 madde yazacağım bugün, ola ki içlerinden birkaçı hoşuna gider, fena da değilmiş ya hu diye okur geçersin!

Yıllar önce, 50’li yaşlarımdayken, bir şair kadın arkadaşımız çıkardığı şiir dergisinde ‘Genç Şaire Mektuplar’ başlıklı bir bölüm yapıyordu. Yaşayan en büyük şairlerimizden, sanıyorum hayattaydı o sıralarda, İlhan Berk, Gülten Akın, Özdemir İnce, Hilmi Yavuz, Sina Akyol, Oruç Aruoba derken sıra bizim yaş kuşağına geldi, yaşıtım ya da kuşakdaşım diyeyim şairlerden de mektup istedi. Pek çok arkadaşım, hem yaşam hem şiir deneyimlerinden yola çıkarak nefis mektuplar yazdılar. Ben genç şair değildim artık, ortayaşlı şairdim ama ben de çok beğendim o mektupları, etkilendim ve çok şey öğrendim.

Sıra bana........

© Birgün