Kuyudaki teleskoptan Isaac Newton’a
Kral II. Charles 1675 yılında Londra’daki Greenwich Kraliyet Gözlemevi’ni kurduğu zaman amacı; denizcilerin okyanusta nerede olduklarını belirlemeleri için gökyüzü haritalarının çıkarılmasını sağlamaktı. Yani gözlemevinin ilk hali için modern GPS’in eski zamanlardaki imalathanesi diyebiliriz.
İlk kraliyet astronomu olan John Flamsteed hem görevinin ağırlığı hem de ilk kraliyet astronomu olmanın verdiği sorumluluk bilinciyle oldukça kapsamlı bir işe koyulmak ve mümkün olduğunca çok yıldızı yüksek hassasiyetle belirlemek istedi. Bunu yapmanın en iyi yolu tabii ki iyi bir teleskoptan geçiyordu. Ancak o yıllarda teleskopların mercek kusurlarını azaltmanın tek yolu, teleskop borusunu olabildiğince uzatmaktı: Küresel sapınç ve mercek sapıncıyla yamulan, özellikle gezegen ve kuyrukluyıldız gibi cisimlerin görüntülerini iyileştirebilmek için, düşük eğrilikte mercekler kullanmak gerekiyordu ama bu da odak uzaklığını nahoş ölçüde arttırıyordu. Flamsteed, dev bir teleskobu yere tamamen dik olarak kullanmak istedi. Ancak 30 metre uzunluğundaki bir boruyu o şekilde sabitlemek hem imkansız hem de rüzgâr nedeniyle verimsiz olacaktı.Gözlemevinin altında eski bir su kuyusu olduğuna dair aldığı duyumları teyit ettikten sonra yaptığı incelemelerle bu boşluğu teleskop borusu olarak kullanmaya karar verdi. Bu kuyudan bozma teleskopla, yıldızların konumunu gökyüzünün tam tepe noktasına göre hassas bir şekilde ölçmeyi hedefliyordu. Dahası, mevsimler değiştikçe yıldızların gökyüzündeki yer değiştirmelerini ölçerek, Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketini ispatlamak gibi iddialı bir amacı da vardı. Ancak zayıf ışık koşulları, teleskobun hizalanma zorlukları ve kuyudaki nem gibi sorunlar nedeniyle, bu proje büyük bir fiyaskoyla sonuçlandı. Tarihi kayıtlara göre bu devasa aletle sadece iki başarılı gözlem yapılabilmiş, ardından proje terk edilmiş olsa da bu olay, ilk kraliyet astronomunun okyanuslardaki kayıp denizcilerin konumunu bulmak uğruna kelimenin tam anlamıyla yerin dibine girmeye bile razı olduğunu gösteren, bilim tarihinde hem ilginç hem de biraz hüzünlü bir hikaye olarak anılmakta. Hikayeyi burada noktalamak mümkün ama bu, Flamsteed’e yapılmış bir haksızlık olur. Çünkü her ne kadar kuyu teleskobu, cesaret ve hayal kırıklığı arasında gidip gelen bir öyküye dönüşmüş olsa da, Flamsteed hakkında asıl anmaya değer olan yalnızca bu sıradışı girişimi değil;........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar